JOURNAL OF TRAVEL & TOURISM RESEARCH, cilt.23, sa.23, ss.145-165, 2023 (Hakemli Dergi)
Turizm ülke, bölge ve destinasyon düzeyinde parasal ve reel ekonomik etkiler yaratarak ekonomiyi canlandıran, istihdamı arttıran, bölgeye nakit girişini hızlandıran bir sektördür. Fiziksel ve kurumsal alt ve üst yapı yanında turizmin gelişmesi için gerekli turistik potansiyele sahip bölgelerde çekim gücü yaratacak bir veya birkaç turistik ürüne ağırlık veren bölgesel gelişme modelleri başarılı olmaktadır. Bu anlamda bir bölgenin ekonomik, sosyal ve fiziki yönden büyümesini ve koordine edilmesini amaçlayan bölgesel planlama çalışmalarında, turistik potansiyel dikkate alınarak turistik arz kapasitesinin oluşturulması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
Bölgesel turizm planlamasının en önemli aşamalarından biri söz konusu destinasyon için çekim gücüne sahip doğru turistik ürün/ürünlerin seçimi ve geliştirilmesidir. Turizm ile ilgili olarak gerçekleştirilecek bölgesel planlamada; bölgenin doğal ekonomik varlıkları ile sosyo-kültürel varlık değer ve olaylarını değerlendirerek çekim gücü yaratabilecek turistik ürünleri belirlenip, bunlar arasından rekabet gücü yüksek olanlar öncelikli ürün olarak seçilmelidir. Doğru turistik ürün seçimi yanında turizm alanında faaliyet gösteren kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin koordinasyonu ile turizm sektöründe dengeli bir gelişim sağlanabilir. Böylece ülke genelinde elde edilen turizm gelirinden bölge olarak daha yüksek bir pay almak mümkün olacaktır.
Bu çalışmada bölgesel gelişme teorilerinin turizm sektörüne uygulanabilirliği değerlendirilmiş, Dünyada ve Türkiye’de sağlık turizminin mevcut durumu hakkında bilgi verilmiştir. Söz konusu yaklaşımlar doğrultusunda; İzmir için çekim gücü yaratma potansiyeline sahip rekabet gücü yüksek bir turistik ürün olarak belirlenen sağlık turizminin potansiyelinin ortaya çıkarılması, yönetilmesi ve talebin etkin bir şekilde yönlendirilmesi için kentte iletişim sağlanacak kurum ile ilgili belirsizliklerin ortadan kaldırılabilmesi adına bir örgütlenme modeli önerisi sunulmuştur