In the light of well-established case law of the European Court of Human Rights (ECHR) and its specific judgements given against Turkey within the last five years, this article discusses how ECHR reviews the applications when examining whether the applicant’s initial and continued pre- trial detention is “lawful” within the meaning of Article 5 of the European Convention on Human Rights.
After explaining case law and the approach of the ECHR, the article discusses whether the Turkish courts’ interpretations of relevant provisions concerning detention are compatible with the ECHR’s case law. In this context, how the ECHR examines the lawfulness of the detention and grounds submitted to justify it, and the limit of the ECHR’s power in this examination will be discussed. Then, how the Court ascertains whether the length of detention exceeds a reasonable time will be explained. Finally, the effectiveness of an individual application to the Constitutional Court in such cases
where the length of the detention is excessive will be reflected with
some recommendations.
Bu makalede tutuklama tedbirinin uygulanması ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunlar nedeniyle AİHM’ye yapılan başvurularda, AİHM’nin tutuklama tedbirinin hukuka uygunluğunu denetlerken kullandığı kıstaslar ve konuya yaklaşımı tartışılmış, özellikle son beş yıl içerisinde Mahkeme’nin Türkiye aleyhine verdiği kararların taranması suretiyle Türkiye’deki uygulamanın AİHM uygulaması ile tutarlı olup olmadığı incelenmiştir.
Bu bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesiyle ilgili mahkemenin temel içtihatları ve Türkiye aleyhine verdiği kararlar ışığında, tutuklama tedbirinin uygulanabilmesi için gerekli asgari şartlar, AİHM’in inceleme yetkisinin kapsamı, makul süreyi aşan tutukluluk halleri ve bu tutukluluk hallerinde Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruların etkili bir iç hukuk yolu sağlayıp sağlamadığı tartışılmış ve bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur.