CUMHURİYET’İN 100. YILINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI: TARİH, KURAMLAR, AKTÖRLER, MESELELER, İstanbul, Türkiye, 4 - 05 Mayıs 2023, ss.1-2
Türk-Amerikan
ilişkilerinin Cumhuriyet dönemine denk gelen yüz yıllık geçmişi, işbirliği ve
anlaşmazlık dinamiklerinin birlikte var olduğu bir süreklilik içermektedir. İlişkilerdeki
sürekliliğin arkasında uluslararası sistemin, devlet içi dinamiklerin ve karar
alıcıların rollerinden oluşan değişkenler bulunmaktadır. Bu değişkenler kimi
zaman müştereken kimi zaman münferiden ilişkilerin seyrini doğrudan
etkilemişler ve anlaşmazlıkların çözülmesi, dondurulması veya ötelenmesinde
belirleyici olmuşlardır. Bir başka deyişle kimi zaman sistemik baskılar, kimi
zaman yasama organları ve hükümetlerin yapısı, kimi zaman da karar alıcıların
tercihleri ilişkilerdeki iniş ve çıkışlara damga vurmuştur.
Çift kutuplu sistemin
gölgesindeki Soğuk Savaş yıllarında Johnson Mektubu ve 1975-1978 silah
ambargosu gibi ciddi krizlerle test edilen Türk-Amerikan ilişkileri, 1990
sonrasında ise Kıbrıs ve Ortadoğu konusundaki fikir ayrılıklarına rağmen
işbirliğinin ön plana çıktığı bir tablo çizmekteydi. Öyle ki ABD’nin Irak’ı
işgali sırasında patlak veren 1 Mart 2003 Tezkere ve akabinde yaşanan Çuval
krizleri bile iki ülke arasındaki işbirliğine kalıcı bir hasar verememiştir.
Obama’nın 2009’da göreve başladıktan sonraki ilk denizaşırı gezi programında
Türkiye’ye yer vermesi ve 2011 Arap baharı sırasında Türkiye’yi model ülke
olarak işaret etmesi Türk-Amerikan ilişkilerinde iyimser beklentilerin zirveye
çıktığı bir dönemin yaşandığını göstermekteydi.
İlişkilerin son on
yıl içindeki seyrine bakıldığında ise, daha önceki dönemlerde rastlanmayan bir
yerleşik kriz durumunun varlığından bahsetmek mümkündür. 2013-2023 arasında Türk-Amerikan
ilişkilerindeki anlaşmazlıkları sayıca arttığı ve sorunların iç içe geçerek
karmaşıklaştığı görülmektedir. Tarafların bu sorunları çözmek, dondurmak veya
ötelemek konusunda önceki dönemlere kıyasla daha isteksiz ve tavizsiz tutum
takınmaları Türk-Amerikan ilişkilerindeki 2013-2023 döneminde adeta krizi
olağan, normalleşmeyi istisna haline getirmiştir. Bu çalışma, Türk-Amerikan
ilişkilerinin son on yılındaki yerleşik kriz olgusunun sebeplerini, sonuçlarını
ve bu durumun ilişkilere yakın vadedeki olası etkilerini tartışmayı
amaçlamaktadır. Çalışmada bu tartışma yapılırken, uluslararası ilişkilerin üç
temel analiz düzeyi analitik bir çerçeve olarak kabul edilecek ve uluslararası sistem-iç
dinamikler-karar alıcılar gibi değişkenlerin yerleşik kriz dönemindeki rolü
araştırılacaktır.