Türkiye Binek Araç Üretiminde Cinsiyet Eşitsizliği


Yıldırım C., Kolcubaşı G. Y.

22. Uluslararası İşletmecilik Kongresi , İstanbul, Türkiye, 7 - 09 Eylül 2023, ss.799-804

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.799-804
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sanayileşme ile başlayan modernleşme, kadınların işgücü
piyasasına dahil olmasına neden olurken, cinsiyet eşitsizliği,
erkekler ve kadınlar arasındaki fırsat, söz hakkı ve yasalar
çerçevesindeki farklılıklar, kavramlarını da hayatımıza
soktu. Cinsiyet eşitsizliği, yapısal engeller, sosyo-ekonomik
ve teknolojik dönüşüm, ekonomik krizler ve pandemi gibi
bir çok faktörden etkilenerek varlığını işgücü piyasasında
hissettirmektedir. Örneğin, erkeklerin ücretli işgücü
piyasasına katılımı beklenen bir durumken, kadınların genel
olarak ücretsiz işlerin çoğunu yapması beklenmektedir. Bu
gibi etkenlerle oluşan cinsiyet eşitsizliği kadın istihdamının
düşük olmasına neden olmaktadır. Dünyanın en yüksek
katma değerli endüstrilerinin başında gelen otomotiv
endüstrisi, ülkemizde de dış ticaret fazlası veren, ihracat
rekorları kıran ve dolayısıyla yüksek düzeyde istihdam
yaratan endüstrilerin başını çekmekte ve rekabetçi avantaj
elde etmektedir. Bu sektörün rekabetçi avantajını
sürdürülebilir hale getirmesini sağlayabilecek adımlardan
biri cinsiyet eşitliğini arttırmak olabilir. Bu nedenle, bu
çalışmanın amacı cinsiyet eşitsizliği bakımından kadın
istihdamının ülkemizin önde gelen binek araç üretici
firmalarındaki durumunu ortaya koymaktır. Bu amaç
doğrultusunda ikincil veriler içerik analizi yolu ile
incelenmiştir. Bulgular cinsiyet eşitsizliğinin binek araç
üretiminde arzu edilen seviyelerin altında kaldığını
göstermektedir. Özellikle sektörün üst yönetim
kademelerinde görülen düşük kadın istihdam oranı, bu
sektörde cam tavan sendromunun varlığının göstergesi
olabilir. Makro açıdan bakıldığında kadın istihdamı
olmaksızın sürdürülebilir ekonomik bir kalkınmadan
bahsedilemezken, mikro açıdan bakıldığında kadın
istihdamının artışı şirketlerin holistik pazarlama
faaliyetlerine katkı sağlayarak rekabetçi avantajlarının
artmasına neden olabilir.

Modernization, which started with industrialization, not only
led to women being included in the labor market; it also
made the concepts of gender inequality and the difference
between men and women depending on the opportunity, the
right to speak, and the law, a part of our lives. Gender
inequality makes its presence felt in the labor market, being
affected by many factors such as structural obstacles,
socioeconomic and technological transformation, economic
crises, and pandemics. For example, men are expected to
participate in the paid labor market, while women are
generally expected to do most of the unpaid work. Gender
inequality caused by such factors causes women's
employment to be low. The automotive industry, which is
one of the world's highest value-added industries, leads the
industries that produce foreign trade surplus, break export
records, and thus create high levels of employment in our
country and gain competitive advantage. Increasing gender
equality may be one of the steps that can enable this sector
to sustain its competitive advantage. Therefore, the aim of
this study is to reveal the situation of women's employment
in the leading passenger car manufacturers of our country in
terms of gender inequality. For this purpose, secondary data
were analyzed through content analysis. Findings show that
gender inequality remains below desirable levels in
passenger car production. The low women employment rate,
especially in the senior management levels of the sector, may
be an indicator of the existence of the glass ceiling syndrome
in this sector. From a macro perspective, it is not possible to
talk about a sustainable economic development without
women's employment, while from a micro perspective, the
increase in women's employment can contribute to
companies' holistic marketing activities and increase their
competitive advantages.