TÜBA-DOĞAL GAZ RAPORU


Dinçer İ., Ezan M. A.

Teknik Rapor, ss.1-121, 2021

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Teknik Rapor
  • Basım Tarihi: 2021
  • Sayfa Sayıları: ss.1-121
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ülkemizde kaynaklarına göre enerji tüketim trendleri incelendiğinde 1980’lerden önce birincil enerji arzının petrol ve kömür ağırlıklı olduğu görülmektedir. 1987 yılında doğal gazın ülkemizde devreye alınmasıyla birlikte doğal gaz tüketimi yıllar içerisinde hızla yükselmiştir. 2000’li yıllarda doğal gaz yoğun olarak elektrik üretiminde kullanılmıştır. Neredeyse tamamen dışa bağımlı olduğumuz bir kaynak üzerinden elektrik üretiminin gerçekleştirilmesi ülkemizin hem enerji hem de ekonomik bağımsızlığı açısından bir olumsuzluk olarak değerlendirildiğinden 2000’lerin ortasından itibaren güneş, rüzgâr ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili yatırımların artırılmasına ve yerli teknolojilerin ülkemizde geliştirilmesine yönelik teşvik mekanizmaları hayata geçirilmiştir. Bu planlamalar etkisini olumlu yönde göstermiş ve enerjide dışa bağımlılığımız yıllar içerisinde azalma eğilimine girmiştir. Ülkemiz, bulunduğu coğrafya itibariyle hidrokarbon açısından zengin ülkelere komşu olmasına rağmen jeolojik yapısının getirdiği bir sonuç olarak petrol ve doğal gaz kaynakları açısından fakir bir ülkedir. Ülkemizde uzun yıllardır karada ve sığ sularda petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri ulusal ve uluslararası şirketler kanalıyla yürütülmüştür. Sınırlı rezervler bulunmasına rağmen ülkemizin tükettiği miktarla kıyaslandığında oransal olarak çok düşük seviyede kalmaktadırlar. Son yıllarda Romanya’nın Karadeniz’de, Mısır ve İsrail’in ise Doğu Akdeniz’de yüksek miktarlarda doğal gaz ve petrol rezervleri tespit etmesiyle tüm bölge ülkeleriyle birlikte ülkemizin de derin denizlerde hidrokarbon arama faaliyetleri hız kazanmıştır. Bu amaçla sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz bölgelerde faaliyet göstermekte ve ülkemizin çıkarları doğrultusunda egemenlik hakkımızın olduğu sınırlar içerisinde kapsamlı araştırmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda yürütülen çalışmalar neticesinde Karadeniz’de Tuna havzasında açılan Tuna-1 kuyusunda ilk olarak 320 milyar m3 olarak açıklanan ve daha sonra 405 milyar m3 olarak yenilenen bir rezerv tespit edilmiştir. Tespit edilen doğal gaz rezervi sayesinde ülkemiz yakın gelecekte neredeyse tamamen ithalatçı olduğu bir konumdan artık kendi kaynağını da kullanabilecek ve böylece bölgesinde alternatif oluşturabilecek bir konuma gelebilecektir. Karadeniz’de tespit edilen rezervden yola çıkarak ülkemizin enerji politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda TÜBA bünyesinde oluşturulan Enerji Çalışma Grubu tarafından Doğal Gaz Çalıştay ve Paneli organize edilerek, konuyla ilgili kamu ve özel sektör temsilcileri ile akademisyenlerden oluşan geniş kapsamlı bir bilgi paylaşım platformu oluşturulmuştur. Bu raporun hazırlanmasında, çalıştay kapsamında sunulan bildiriler ve literatürde öne çıkan güncel bilimsel çalışmalar temel alınmıştır. Raporun ilk bölümünde küresel ölçekte ve ülkemiz özelinde enerji tüketim istatistikleri karşılaştırmalı olarak sunulduktan sonra gelecek projeksiyonları özetlenmiştir. İkinci bölümde küresel doğal gaz ve LNG piyasalarının mevcut durumu ve gelecek beklentileri detaylı olarak tartışılmıştır. Üçüncü bölümde ise doğal gaz piyasaları ve doğal gazın sektörel tüketimi detaylı olarak ele alınmıştır. Bu bölümde ayrıca enerji ticaret merkezleri ve ülkemizde bu yönde atılan adımlar da tartışılmıştır. Dördüncü ve beşinci bölümlerde sırasıyla ülkemizin doğal gaz altyapısı ve denizlerimizdeki doğal gaz potansiyelinin yanı sıra Şeyl gaz hakkındaki öngörüler paylaşılmıştır. Altıncı ve yedinci bölümlerde ise ülkemizdeki petrol/doğal gaz aramacılığının mevzuat boyutu, petrol ve doğal gaz sektöründeki dijitalleşme süreci ve doğal gazın hidrojen ile kullanılmasına yönelik yenilikçi uygulamalar sunulmuştur. Son kısımda ise ülkemizin enerji politikası ve özelinde petrol/doğal gaz sektörü hakkında değerlendirmeler ve öneriler detaylı bir şekilde tartışılmaktadır.