58. Ulusal Psikiyatri Kongresi, İzmir, Turkey, 19 - 23 October 2022
GİRİŞ ve AMAÇ: COVID-19
pandemisi psikososyal stresin artmasına neden olmuştur. Artan stresten
şizofreni hastalarının daha fazla etkilendiği düşünülmüştür. Bu araştırmanın
amacı pandemi sürecinde psikososyal stresin şizofreni ve diğer psikotik
bozukluk hastalarında depresif belirtiler üzerine etkisini incelemektir.
YÖNTEM: (Etik kurul karar
no:2021/19-56 23.06.2021) Araştırma Haziran 2021-Mayıs 2022 tarihleri arasında
Dokuz Eylül Üniversitesi Psikotik Bozukluklar Birimi’nde, ICD-10 şizofreni ve
diğer psikotik bozukluk tanılı hastalarla yürütülmüştür. Pandemi sürecindeki
COVID bilgileri ve klinik belirtileri sorgulanmıştır. Depresyon ICD-10 ile ve
umutsuzluk-çaresizlik ise likert tipi öznel puanlama ile değerlendirilmiştir. Analizler
SPSS 24.0 kullanılarak ki-kare, t testi ve lojistik regresyon ile yapılmıştır. Anlamlılık
düzeyi p<0.05 kabul edilmiştir.
BULGULAR: 135 hasta (75
şizofreni, 25 şizoafektif ve 35 diğer psikotik bozukluklar) katılmıştır.
Hastaların %63’ü erkekti; yaş ortalaması 46,0’ydı. Hastaların %42’si COVID
sürecinde en az bir kez depresyon dönemi yaşamıştı. COVID sürecinde depresyon
geçirme olasılığı yaş, cinsiyet ve eğitim durumuyla ilişkili değildi. Depresyon
dönemi tanısı şizofreni dışı diğer psikotik bozukluk olanlarda (OO: 2,1 ve %95
GA: 1,0-4,4); hastalık süresi yüksek olanlarda (β: 0,08 ve [SH]: 0,02);
psikotik alevlenme yaşayanlarda (OO: 3,5 ve %95 GA: 1,6-7,4); COVID geçirenlerde
(OO: 3,6 ve %95 GA: 1,0-12,6); gelecek kaygısı fazla olanlarda (OO:3,1 %95
GA:1,4-6,4) daha yüksekti. Depresyon dönemi ikili II. kuşak antipsikotik
kullananlarda (OO: 0,3 ve %95 GA: 0,1-0,7) daha düşüktü. Depresyon döneminin
ise pandeminin neden olduğu umutsuzluk ve çaresizlik ile ilişkisi saptanmadı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Pandemi
döneminde COVID geçiren hastaların mevcut izolasyon önlemlerinden etkilenmiş
olabileceği ve depresif dönemi tetikleyebildiği; daha önce afektif belirtileri
olan hastaların fazla etkilendiği söylenebilir. Psikotik alevlenmesi olan
hastalarda depresif dönemin daha fazla tetiklendiği görüldüğünden; ikili ikinci
kuşak antipsikotik kullanımının, monoterapiye göre psikotik alevlenmeyi
azalttığı ve depresif dönemlerin daha az olduğu yorumu yapılabilir.