Gelibolu’nun Fethi, Savoy Kontu Tarafında Zaptı ve Geri Alınışı Hakkında Demetrios Kydones’in İki Söylevi


Yılmaz M.

ULUSLARARASI BATI ANADOLU BEYLİKLERİ TARİH KÜLTÜR VE MEDENİYETİ SEMPOZYUMU V OSMANLI BEYLİĞİ (1299-1453), Eskişehir, Turkey, 2 - 04 November 2022

  • Publication Type: Conference Paper / Unpublished
  • City: Eskişehir
  • Country: Turkey
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

1352 yılında Çimbi Kalesi’nin alınması ve 1354 yılında Süleyman Paşa’nın Gelibolu’yu fethetmesi Osmanlılara Balkanların yolunu açan hadiselerdir. Orhan Bey’in Bizans İmparatoru VI. İoannes Kantakuzenos’un yardım talebi üzerine oğlu Süleyman Paşa komutasındaki birlikleri Rumeli’ye geçirdi. Süleyman Paşa Selanik’in alınması ve iç savaş sırasında V. İoannes Paleiologos’u destekleyen Bulgur-Sırp birliklerinin bozguna uğratılması gibi birçok başarıya imza attı. Kantakuzenos Türklerden gördüğü bu yardımlara karşılık Çimbi Kalesi’ni Süleyman Paşa’ya verdi. 1354 yılında meydana gelen bir deprem sonrasında ise Süleyman Paşa Gelibolu’yu ele geçirdi.  Konumu dolayısıyla tarih boyunca büyük öneme sahip olan Gelibolu bu vakitten sonra Osmanlılar için Trakya ve Balkanlara yapılacak akınlarda bir köprü ve askeri üs vazifesi görmüştür. Savoy Kontu Amedeo 1366 yılında küçük bir haçlı filosu ile Gelibolu’yu zapt etti ve kısa süre sonra burayı Bizans’a bıraktı. Ancak I. Murad on yıl süren diplomasi ve siyasi stratejiyle 1376 yılında Gelibolu’yu geri almayı başardı.

Gelibolu’nun fethi, Savoy Kontu Amedeo tarafından zaptı ve geri alınışı ile ilgili Türk kaynaklarında neredeyse hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Bu bakımdan Batılı Hristiyan kaynakların verileri önem taşımaktadır Tarihçiliğimizde çok fazla kullanılmadığını gördüğümüz Demetrios Kydones’e ait “Oratio pro subsidio Latinorum” ve “Oratio de non reddenda Gallipoli” isimli iki söylev bu gelişmelerle ilgili önemli veriler barındırmakta ve yeni yorumlar getirilmesine imkân tanıyacağı görülmektedir. Oratio pro subsidio Latinorum Savoylu Amedeo’nun 1366 yılında Gelibolu’yu almasının hemen sonrasına tarihlendirilebilir. Kydones burada Türklerin Anadolu’da ve Rumeli’de yaptığı fetihlerden bahseder. Amedeo’yu dost ve müttefik ilan ederek Türklere karşı haçlı ruhunu canlandırmaya çalışır. Oratio de non reddenda Gallipoli ise I. Murad’ın başarılı siyaseti üzerine Gelibolu’nun Osmanlılara geri verilmesinin gündeme geldiği zamana tarihlendirilebilir. Bu söylevde Kydones, Gelibolu’nun stratejik öneminden uzunca bahseder. 1354 yılında Türkler tarafından fethini anlatarak Bizans için ne gibi sonuçlar doğurduğunu değerlendirir. Çalışmamızda bu iki söylev üzerine değerlendirme yapılacaktır. Ayrıca Demetrios Kydones’in Batı yanlı görüşleri ve Bizans’ın Türklere yönelik siyaseti üzerinde durulacaktır.