Pediatrik nöroblastik tümörlerde görüntülemeye dayalı risk faktörlerinin (IDRF) belirleyiciliği ve cerrahi tedavinin uzun dönem sonuçları.


Ulman H., Öztürk E., Ataseven E., Demirağ B., Kızmazoğlu D., Dökümcü Ü. Z., ...More

XXII. Ulusal Pediatrik Kanser Kongresi, Antalya, Turkey, 8 - 12 March 2023, pp.207

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.207
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

Amaç: Nöroblastik tümörlerin cerrahi tedavi sonrası uzun dönem sonuçlarının ortaya konması, Görüntülemeye Dayalı Risk Faktörleri (IDRF) ve diğer prognostik belirteçlerin sağkalım ve komplikasyonlara etkisi araştırıldı. Gereç-Yöntem: Ocak 2003- Haziran 2020 arasında kliniğimizde nöroblastik tümörler (Nöroblastom, Ganglionöroblastom ve Ganglionörom) nedeniyle TPOG protokolü dahilinde tedavi gören hastalar çalışmaya alındı. Hastaların radyolojik görüntüleri (ilk tanı ve kemoterapi sonrası pre-op değerlendirme) IDRF’ler açısından tekrar değerlendirildi, cerrahi ve onkolojik takip bilgileri geriye dönük olarak toplandı. Bulgular: 174 nöroblastik tümör tanılı hastadan, 137’si (%78,7) nöroblastom, 13’ü (%7,5) ganglionöroblastom, 24’ü (%13,8) ganglionörom tanısı almıştı. Protokol gereği nöroblastom ve ganglionöroblastom hastaları birlikte (n=150) değerlendirildi. Hastaların (88E:62K) tanı anındaki ortalama yaşları 30,3±29,1 ay, ortalama izlem süresi 5,1±3,3 yıldı. 49 (%32,6) hastaya primer cerrahi uygulanırken, 101 (%67,3) hastaya geciktirilmiş primer cerrahi uygulandı. 36 (%24,0) hastaya minimal invaziv cerrahi uygulanırken bu grupta tedavi başarısı tamdı (%100). En sık görülen IDRF böbrek pedikülü invazyonu iken, IDRF’lerin kemoterapi duyarlılıkları birbirinden farklıydı. İlk tanı anında hasta başına ortalama IDRF sayısı 2,1 iken, KT sonrası pre-op değerlendirmede 1,4’e geriledi (p<.0001). 17 (%21,5) hastada IDRF negatifleşirken, 39 hastada (%49,4) ise IDRF’lerde kısmi azalma izlendi. Hiç kemoterapi sürecinde yeni ortaya çıkan IDRF olmadı. Komplikasyonlar: eritrosit transfüzyonu ihtiyacı (%18,0), şilotoraks (%2,7), nefrektomi gerekliliği (%2,7), masif kanama (%0,7), geçici Horner sendromu (%0,7), kontrol altına alınan intraoperatif damar yaralanması (%5,2). Pre-op IDRF pozitifliğinin intraoperatif komplikasyonlar (p=.001) ve cerrahi komplikasyonlar (p=.033) ile ilişkili olduğu görüldü. Tanı anında ve preoperatif IDRF varlığı, tanı yaşı, N-MYC, NSE (>77μg/L), INPC (Shimada) sınıflaması, metastatik hastalık, büyük tümör hacmi (tanı anında >205cm3 ve pre-op >37cm3) düşük sağkalım ile ilişkili bulundu. Sonuç: IDRF’ler ve diğer prognostik faktörler nöroblastik tümörlerin cerrahi tedavisinde uzun dönem sonuçlar ve olası komplikasyonları öngörmede kullanılabilir ve tedavi planlaması buna göre yapılabilir. Anahtar Kelimeler:: IDRF, İntraoperatif Komplikasyonlar, Nöroblastoma