19. Aile Hekimliği Güz Okulu, Lefkoşa, Kıbrıs (Kktc), 24 - 28 Eylül 2025, ss.129, (Özet Bildiri)
Giriş
Su çiçeği (varicella), genellikle klasik
döküntü ile tanınsa da atipik başlangıç semptomları, tanı karmaşasına ve
gecikmelere neden olabilir. Bu olgu sunumunda, karın ağrısı ve kusma
şikayetleri ile başvuran ve sonrasında ilaç reaksiyonu tanısı ile karışan 16
yaşındaki kız hasta sunulmaktadır.
Varicella-zoster virüsü (VZV)
enfeksiyonları tipik olarak veziküler döküntü öncesinde ateş, halsizlik ve
genel durum bozukluğu ile başlar. Adolesan ve erişkinlerde ise klinik tablo
farklılaşabilir ve tanı zorluğuna neden olabilir. Bu durumda, erken tanı ve
uygun tedavi kritik öneme sahiptir.
16 yaşında kız hasta, karın ağrısı ve
kusma şikayetleri ile aile sağlığı merkezine başvurdu. Akut gastroenterit ön
tanısı ile hastaya probiyotik, çinko ve multivitamin tedavisi başlandı. Ertesi
gün gövdesinde maküler döküntüler gelişmesi üzerine hasta tekrar başvurdu.
Döküntüler ilaç yan etkisi olarak değerlendirildi ve hastanın reçetesi yeniden
düzenlendi. İki gün sonra saçlı deride döküntü gelişen hasta tekrar
başvurduğunda, klinik tablo yeniden değerlendirildi ve su çiçeği tanısı
konuldu. Hasta, 12 yaş üstü olması nedeniyle oral asiklovir tedavisine başlandı
ve takip için üç gün sonra kontrole çağrıldı.
Bu vaka, gastrointestinal semptomlarla
başlayıp döküntülerin ilaç yan etkisi ile karıştırılması sonucu tanıda
yaşanabilecek gecikmeleri göstermektedir. Özellikle adolesan yaş grubunda,
atipik klinik sunumlarla karşılaşılabileceği unutulmamalıdır. Bu durum,
hastanın klinik takibinin önemini ve dikkatli ayırıcı tanının gerekliliğini
vurgulamaktadır.
Aile hekimleri, gastrointestinal
şikayetlerle başvuran ve sonraki süreçte cilt döküntüsü gelişen adolesan
hastalarda su çiçeğini mutlaka ayırıcı tanılar arasında düşünmeli ve dikkatli
klinik değerlendirme yapmalıdır.
Su çiçeği, ilaç yan etkisi,
gastrointestinal semptomlar, adolesan, aile hekimliği