Liderler Çalışanlarını Duygusal Talebin Zararlı Etkilerinden Nasıl Korur? Liderin Duygusal Zekası ve Mizahının Rolü


Creative Commons License

Gümüşkaya E., Karagonlar G.

31. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi , İstanbul, Türkiye, 21 - 23 Eylül 2023, ss.221-229

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.221-229
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmada, çalışanların deneyimlediği duygusal taleplerin iş tükenmişliklerini ve dolayısıyla depresyon düzeylerini arttırmasını önleyebilecek lider özellikleri incelenmektedir. Spesifik olarak, liderlerin duygusal zekalarının ve pozitif mizah yönelimlerinin çalışanların duygusal talep algıları ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki zararlı pozitif ilişkiyi ve dolayısıyla çalışan depresyonunu azaltacağı ön görülmüştür. Bu çapraz-seviyeli biçimlendirilen aracılık modelinin testi için, çalışanlardan (n=229) ve bu çalışanların liderlerinden (n=29) çevrimiçi anketlerle veriler toplanmıştır. Mplus'ta iki-seviyeli hiyerarşik doğrusal modelleme kullanılarak hipotezlerimiz test edilmiştir. Bulgular, duygusal talebin tükenmişliğe ve tükenmişlik aracılığıyla depresyona öncül olduğunu ve liderin öz-raporlamasına dayalı duygusal zekası arttıkça, duygusal talebin tükenmişlikle ve dolaylı olarak depresyonla ilişkisinin zayıfladığına işaret etmektedir. Beklentinin aksine, liderin pozitif mizahının aracılık etkisindeki düzenleyici rolü anlamlı bulunmamıştır. Sonuç olarak çalışma, liderin duygusal zekasının, yüksek duygusal talep karşısında çalışanların psikolojik iyi-oluşlarını korumaya hizmet eden önemli bir kaynak olduğuna işaret etmektedir.

Job burnout, which has been conceptualized as a psychological response to the stressors of work and an imbalance between job demands and resources, is seen as a major problem by organizations because of its impact on the bottom line. Burnout has become one of the most important problems hindering business success because it is associated with high human costs. The effect of job demands on burnout and the effects of burnout on employee depression, as well as the factors that might moderate this relationship, are of interest to researchers. In the present work, it was hypothesized that emotional job demands would be a predictor of job burnout, which in turn predicts depression in employees. In addition, it was hypothesized that leader's emotional intelligence and positive humor, particularly affiliative and self-enhancing humor, would have a buffering effect on the relationship between emotional demands and burnout, such that they would attenuate the positive effect of emotional demands on burnout. Finally, it was hypothesized that the above interaction effects on burnout would carry over to depression.

To test this cross-level moderated- mediation model, data were collected via online surveys from 229 employees and 29 supervisors to whom these employees reported. Due to the multilevel nature of the data, hypotheses were tested using two-level hierarchical linear modeling in Mplus. Results suggest that emotional demands predict job burnout and consequently depression. As Bu çalışmada, çalışanların deneyimlediği duygusal taleplerin iş tükenmişliklerini ve dolayısıyla depresyon düzeylerini arttırmasını önleyebilecek lider özellikleri incelenmektedir. Spesifik olarak, liderlerin duygusal zekalarının ve pozitif mizah yönelimlerinin çalışanların duygusal talep algıları ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki zararlı pozitif ilişkiyi ve dolayısıyla çalışan depresyonunu azaltacağı ön görülmüştür. Bu çapraz-seviyeli biçimlendirilen aracılık modelinin testi için, çalışanlardan (n=229) ve bu çalışanların liderlerinden (n=29) çevrimiçi anketlerle veriler toplanmıştır. Mplus'ta iki-seviyeli hiyerarşik doğrusal modelleme kullanılarak hipotezlerimiz test edilmiştir. Bulgular, duygusal talebin tükenmişliğe ve tükenmişlik aracılığıyla depresyona öncül olduğunu ve liderin öz-raporlamasına dayalı duygusal zekası arttıkça, duygusal talebin tükenmişlikle ve dolaylı olarak depresyonla ilişkisinin zayıfladığına işaret etmektedir. Beklentinin aksine, liderin pozitif mizahının aracılık etkisindeki düzenleyici rolü anlamlı bulunmamıştır. Sonuç olarak çalışma, liderin duygusal zekasının, yüksek duygusal talep karşısında çalışanların psikolojik iyi-oluşlarını korumaya hizmet eden önemli bir kaynak olduğuna işaret etmektedir.

predicted, this mediated effect appears to be moderated by supervisor emotional intelligence, such that as supervisor emotional intelligence increases, the association between employee emotional demands and job burnout weakens, leading to less depression. On the contrary, the buffering role of leader's positive humor for the above mediated effect was not significant. Thus, the present thesis suggests that the supervisor's emotional intelligence is an important resource that serves to protect employees' psychological well-being in the face of high emotional demands. The study concludes by discussing these findings and offering potential directions for future research.