8. ULUSAL İMMÜNOTERAPİ ve ONKOLOJİ KONGRESİ, Gazimagusa, Kıbrıs (Kktc), 30 Ekim - 03 Kasım 2024, ss.98, (Özet Bildiri)
Amaç: İmmünoterapi ajanları metastatik küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisinde, monoterapi olarak ya da kemoterapi ile kombine olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Bu ajanlardan Nivolumab, T hücresi üzerindeki PD-1 aktivitesini bloke ederek PD-L1 ve PD-L2 ligandlarının bağlanmasını engeller, T hücre sayısında ve aktivitesinde artışa neden olur. Nivolumab tedavisi sonrasında endokrinolojik, gastrointestinal, nefrojenik, nörolojik ve dermatolojik yan etkiler görülebilmektedir. Nadir görülen cilt toksisitelerinden biri olan likenoid ilaç döküntüsü; gövde ve ekstremitelerde eritematöz veya mor renkli papüller lezyonlara neden olmaktadır. Olgu: Bilinen diyabetes mellitus tanısı olan 60 yaşındaki kadın hastanın her iki akciğerinde kitleler tespit edilmiş olup Şubat 2022 tarihinde yapılan kama biyopsi sonucu non-müsinöz adenokarsinom olarak değerlendirildi. Driver mutasyonları (EGFR, ALK, ROS 1, BRAF) negatif saptanması ve evre 4 (M1a) hastalık olması nedeniyle sisplatin ve pemetrexet tedavisi başlandı. 4 kür kemoterapi sonrasında yapılan PET-BT görüntülemelerinde mikst yanıt olması nedeniyle Haziran 2022 tarihinde Nivolumab tedavisine geçildi. Nivolumab tedavisinin 4. ayında grade 2 hipotiroidi gelişti ve levotiroksin tedavisi başlandı. Mart 2023 tarihinde ilk olarak ağız içerisinde aft benzeri lezyonlar görüldü, sonrasında her iki el dorsal yüzeyi ve her iki diz altında çıkan pembe mor renkli papüler lezyonlar izlendi. İmmün ilişkili dermatit ön tanısı ile, nivolumab tedavisine ara verildi, topikal steroid ve antihistaminik tedavileri başlandı. Cilt biyopsisi sonucunda lenfositten zengin görünüm, immunflorenans mikroskopisinde ise epidermal bazal membranda kaba lineer +4 IgG depolanma, epidermal bazal membranda granüler +4 C3 depolanması izlendi. Büllöz hastalıklar paneli dahilinde bakılan anti BP180 ve anti BP230 antikorları negatif olması üzerine likenoid ilaç reaksiyonu olarak değerlendirildi. Nivolumab tedavisi tekrar başlandığında eski cilt lezyonlarının genişlediği, yeni lezyonların geliştiği görüldü. Ekim 2023 tarihinde son Nivolumab tedavisi verilen hastanın Kasım 2023 tarihinde yapılan PET BT görüntülemesinde patolojik FDG tutulumu izlenmedi. Hastaya cilt toksisitesi ve görüntülemelerinde tam yanıtlı olması nedeniyle tedavisiz izleme alınarak hipertrofik liken planus tedavisi devam edildi. Hastanın Nisan 2024’te yapılan son görüntülemesinde tam yanıtın devam ettiği görüldü. Sonuç: Hipertrofik liken planus, immünoterapi kullanımına bağlı olarak nadir görülen bir komplikasyon olmakla birlikte ellerde ve diz altı bacak ön yüzünde görülen bir cilt toksisitesidir. Dermatolojik yan etkiler geliştiğinde topikal ve sistemik tedaviler başlanmalı, toksisitenin azalmaması durumunda ise ilaca ara verilmesi düşünülmelidir. Vakamızın en dikkat çekici noktası nivolumab tedavisinin kesilmesine rağmen liken planus cilt reaksiyonlarının devam etmesiydi. Hastanın Nivolumab tedavisi kesilmesine rağmen PD-1 inhibitörü kullanımına bağlı immün aktivasyonu nedeniyle hastalıksız sağkalım devam ederken, liken planusun potansiyel olarak tekrarladığı düşünülmüştür.