Yabancı uyrukluların Türkiye işgücü piyasasına uyumu


Toker E. C.

Türkiye 5. Nüfusbilim Konferansı, Ankara, Türkiye, 17 - 18 Kasım 2022

  • Yayın Türü: Bildiri / Yayınlanmadı
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Göçmen nüfus, son on yılda Türkiye için oldukça tartışmalı bir konu haline geldi. Bu çalışma, Türkiye'de yabancı uyruklu erkeklerin işgücü piyasasına entegrasyon başarısını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, bu çalışmada başlangıçta yabancı uyruklu kişilerin yerlilerden daha az kazandığını varsayıyorum. Ana araştırma sorusu, "Türkiye'de yabancı uyruklu insanlar, işgücü piyasası sonuçlarını yerlilerden daha hızlı büyütebiliyor mu?".

Bu yazıda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yürütülen Hanehalkı İşgücü Anketi'nin 2009 ve 2020 yılları arasında yayınlanan mikro verilerini kullanıyorum çünkü bu yıllara ait anketler yerli ve yabancı doğumlu nüfus için bir tanımlayıcıya sahip. İlk olarak, yerli ve yabancı doğumlular için işgücü piyasası sonuçlarını betimsel analiz ile değerlendiriyorum. Ardından, yerli ve yabancı nüfus arasındaki işgücü piyasası sonuçları farklılıklarını tahmin etmek için kesitsel tahmin metodolojisini kullanıyorum. Bu çalışmanın temel bakış açısı, Türkiye'de ikamet eden yılların yabancı uyruklu nüfusun işgücü piyasasına entegre olmasına yardımcı olmasıdır.

Her şeyden önce, Türkiye'de ortalama bir yabancı doğumlu, göçün üzerinden 20-25 yıl geçtikten sonra ücret kazancını yerlilerle eşitler. Ayrıca, yeni gelen yabancı uyruklu bir kişi, Türkiye'deki eşdeğer bir yerliden yüzde 20 daha az kazanıyor. Kısacası, yabancı uyruklular için devralma noktası, göçten 20-25 yıl sonra geldi ve göçmenler için başlangıçtaki ücret farkı yaklaşık yüzde 20'dir.

Sonuç olarak, yabancı uyruklu kişiler göçün üzerinden yıllar geçtikten sonra Türkiye İşgücü Piyasasına entegre olabilmektedir. Bu yıllar, yerel bilgi ve deneyim edinmenin ve Türkçe akıcılığını geliştirmenin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

The immigrant population has become a highly controversial issue for Turkey in the last decade. This study aims to identify to labour market integration success of foreign-born males in Turkey. In this respect, I assume that foreign-born people earn less than natives initially in this study. The main research question is "are foreign-born people in Turkey able to grow their labour market outcomes more rapid than natives?".
I utilise microdata, which was released between 2009 and 2020, of the Household Labour Force Survey conducted by the Turkish Statistical Institute in this paper because questionnaires of these years have an identifier for native-born and foreign-born populations. Firstly, I evaluate labour market outcomes for native and foreign-born people with descriptive analysis. Then, I use the cross-sectional estimation methodology to estimate labour market outcomes differences between native and foreign-born populations. The main perspective of this study is years resided in Turkey helps the foreign-born population to integrate labour market.
First of all, an average foreign-born in Turkey equalises wage earnings with natives after 20-25 years since migration. Also, a newly entered foreign-born person earns 20 per cent less than an equivalent native in Turkey. In short, the takeover point for foreign-born has come 20-25 years after migration and the initial wage gap for immigrants is approximately 20 per cent.
In conclusion, foreign-born people can integrate into the Turkish Labour Market after years since migration. These years can be accepted as a proxy for acquiring local knowledge, and experience, and improving Turkish language fluency.