18. Adli Bilimler Kongresi, Aydın, Türkiye, 14 - 17 Ekim 2021, ss.188, (Özet Bildiri)
Giriş ve Amaç: Medikolegal değerlendirme süreçlerinde gönderilen tıbbi belgelerde epikrizlerdeki klinisyen görüşlerinin veya radyoloji
hekimlerinden alınan sözel yorumların, resmi radyoloji raporlarıyla ciddi farklılıklar gösterdiği bilinmektedir.
Bu çalışmada; medikolegal değerlendirme için yönlendirilen olgularda istenen hususlar dışında değerlendirme yapmanın gerekliliği ve
değerlendirmede resmi radyoloji raporlarının öneminin tartışılması amaçlanmıştır.
Olgu:1 yıl önce ateşli silah yaralanması nedeniyle eğitim araştırma hastanesine başvuran 38 yaşında erkek hastanın yüzünde ve sol gözünde
yaralanmalar olduğu, yüz kemiklerindeki kırıkların tedavisi amacıyla DEÜH’ne başvurduğu, olay sonrası adli tıp şube müdürlüğünce
düzenlenen medikolegal değerlendirme raporunda; sol maksiller sinüs ön duvarında fraktür, sol orbita dış duvar fraktürü olduğu, şahısta
tespit edilen kemik kırıkları ve göz hasarına neden olan yaralanmasının, şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbi
müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte
olduğu belirtilmektedir.
Hasta olaydan 1 yıl sonra yüzdeki yaralanmanın değerlendirilmesi açısından anabilim dalımıza gönderilmiştir. DEÜH otomasyon sisteminde
kayıtlı maksillofasiyal BT raporunda; solda sfenoid kemik ala majorda, temporal kemik squamöz parçada, sol orbita lateral duvarda, sol
maksiler kemikte fraktürler olduğunun anlaşılması üzerine yüzde sabit iz değerlendirmesinin yanında hastaya ait mevcut rapor tekrar
değerlendirilerek; meydana gelen yaralanmaların; basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, yaşamsal tehlikeye neden
olduğu, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkilediği, tıbbi kanaatine varıldığı belirtilmiştir
Tartışma ve Sonuç: Adli raporlama yapılırken radyolojik incelemelerin raporlandırma süreçlerinin tamamlanmasının beklenmesi ve gönderilen
tıbbi belgeler içerisinde bulunmuyorsa, mutlaka istenmesi gerektiği, hekimin cevaplaması istenen sorular dışında da görüş bildirmesinin adli
yargılama süreçleri açısından önemli olduğu görüşündeyiz.