20, ULUSAL PEDİYATRİK KARDİYOLOJİ VE PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 10 - 13 Mart 2022, ss.317
GİRİŞ: Bir preeksitasyon sendromu olan Wolf Parkinson White Sendromu (WPW), çarpıntı ve presenkop
yakınmalarıyla karakterizedir. Çoğunlukla atrioventirüler resiprokan taşikardi veya primer atrial taşikardiye neden
olmaktadır. Nadiren atrial fibrilasyonun aksesuar yoldan iletilerek ventriküler fibrilasyona yol açması sonucu ani
ölüme neden olmaktadır. Semptomatik vakalarda hayat boyu ani kardiyak ölüm riski %3-4’tür. Ani kardiyak arrest
sonrası tanı alan vakamız, nadir bir klinik durum olduğu için sunulmuştur.
OLGU: 17 yaşında sağlıklı erkek olgu, son 2 yıldır aralıklı göğüs ağrısı ve çarpıntı yakınmalarıyla başvurdu.
Yakınmalarının istirahat halinde de olduğu, kısa süre devam ettiği ve kendiliğinden geçtiği öğrenildi. Nonkardiyak
etyolojilere yönelik sorgulandığında dispeptik yakınmalarının olmadığı, astım/nebül öyküsünün olmadığı, göğüse
darbe almadığı belirtildi. Ailede genç yaşta ani ölüm olmadığı öğrenilen olgunun senkop geçirmediği belirtildi.
Fizik bakısında vital bulguları yaşıyla uyumlu olan olgunun kardiyovasküler sistem muayenesi normal olarak
değerlendirildi. Poliklinik başvurusu sırasında çekilen elektrokardiyografisi(EKG) sinüs ritmi olarak
değerlendirildi. Birinci basamak laboratuar tetkiklerinde patoloji saptanmadı. Holter EKG ile değerlendirilen
olguda aralıklı kısa PR ve preeksitasyon varlığı izlendi. Bunun üzerine olgu aksesuar yol risk değerlendirilmesi
amacıyla elektrofizyolojik çalışma(EPS) programına alındı.
Başvurusundan yaklaşık 1 ay sonra, ani kardiyak arrestle acil servise getirilen olgunun kabulünde çekilen EKG’si
ventriküler fibrilasyon(VF) ile uyumlu olması üzerine defibrilasyon uygulanarak resusitasyonuna devam edildi. 2
dk aralıklarla yapılan ritim kontrolünde aritmisi persiste seyreden olguya 5 mg/kg’dan amiodaron yükleme yapıldı.
Yaklaşık 40 dk boyunca canlandırma uygulandı. Entübe olan olguya sedoanaljezi başlanırken hipotansif
seyretmesi nedeniyle de inotrop desteği başlandı. Geniş QRS taşikardisi devam eden olguya 5 mcg/kg/dk'dan
amiodaron infüzyonu başlandı. Uzun süre hipoksemiye maruz kalan olgunun postresusitasyon nöbet geçirmesi
nedeniyle 30 mg/kg'dan levetirasetam yükleme yapıldı. Hasta stabilize edilerek Çocuk YBÜ'ne devredildi. YBÜ
izleminin 3. gününde EKG'si sinüs ritmiyle uyumlu olan olgunun amiodaron infüzyonu kademeli olarak azaltılarak
sotalol tedavisine başlandı. Sotalol başlandıktan sonraki izleminde aritmi gelişmeyen olgu izleminin 17. gününde
EPS yapılmak üzere Çocuk Kardiyoloji servisine devralındı. Hastanın almakta olduğu sotalol tedavisi işlemden 3
gün önce kesildi. EPS’de yapılan risk değerlendirilmesinde APERP 280 msn saptanan hastada herhangi bir SVT
veya afib indüklenemedi. Hızlı atriyal pace de (CL: 210 msn) en kısa preeksite RR mesafesi 270 msn saptandı.
Sinüs ritmi sırasında yapılan delta MAP işleminde ve V-pace esnasında hem antegrad hemde retrograd iletinin sol
posterolateral bölgede olduğu izlendi. Bu bölgeye başarılı RF ablasyon uygulandı. Olgunun almakta olduğu sotalol
tedavisi sonlandırılarak propranolol ve 6 haftalık asetilsalisilik asit tedavisi başlandı. Olgu, canlandırmadan 30 gün
sonra sekelsiz olarak taburcu edildi.
TARTIŞMA: WPW çarpıntı, göğüs ağrısı, baş dönmesi, bayılma şeklinde klinik bulgu veren bir preeksitasyon
sendromudur. Bu hastalarda atrial fibrilasyon, hızlı ventriküler yanıtla ventriküler fibrilasyona evrilerek ani
kardiyak ölüme neden olabilir. Yapılan çalışmalarda ani kardiyak ölüm için risk faktörleri; aksesuar yolağın
refraktör süresinin kısa olması, atrial fibrilasyon sırasında preeksite RR mesafesinin kısa olması, genç yaş, erkek
cinsiyet, EPS sırasında AVRT veya AF’nin indüklenebilmesi, multipl aksesuar yolak varlığı, Ebstein anomalisi
olarak tanımlanmıştır. EPS sırasında herhangi bir SVT veya AF indüklenemeyen, ve yapısal kardiyak anomalisi
olmayan olgumuzda EPS sırasındaki aksesuar yol risk değerleri riskli sınırda olmamasına rağmen hastamızda ani
kardiyak arrest gelişmiş olması manifest aksesuar yolların ablasyonla ortadan kaldırılmasının hastalar açısından
daha güvenli bir yol olduğunu ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Wolff-Parkinson-White Sendromu, Çocuk, Ani Kardiyak Arrest