HIV ile yaşayan bireylerde kardiovasküler hastalık riskinin farkında mıyız?


Creative Commons License

Ghaffari A. N., Çelik M., Eren Kutsoylu O. Ö., Nazlı A.

Ulusal HIV/AIDS Kongresi’, Antalya, Turkey, 24 - 27 November 2022, pp.150-151

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.150-151
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

HIV ile yaşayan bireylerde kardiovasküler hastalık riskinin farkında mıyız?

Ahmad Nejat Ghaffari, Muammer Çelik, Özlem Oya Eren Kutsoylu, Arzu Nazlı

Dokuz Eylül Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Amaç: HIV ile yaşayan bireylerin yaşam süresinin uzamasıyla birlikte, eşlik eden kronik hastalıkların oranı

artmaktadır. Kardiovasküler hastalık için yaş, cinsiyet, hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, dislipidemi ve

obezite gibi bilinen risk faktörlerinin yanı sıra HIV enfeksiyonunun kendisi de bir risk faktörü olarak kabul

edilmektedir. Çalışmamızda kliniğimizden takipli 40 yaş ve üzerindeki HIV ile yaşayan bireylerin Framingham

skorlama sistemi ile 10 yıllık kardiovasküler hastalık riski ve bu doğrultuda herhangi bir medikal tedavi alıp

almadıkları değerlendirilmiştir.

Gereç-Yöntem: Hastaların yaş, cinsiyet, beden kitle indeksi(BKİ), sistolik ve diyastolik kan basıncı, eşlik eden

hastalıklar, birinci derece yakınlarında koroner arter hastalığı ve/ya kardiovasküler hastalık öyküsü, kendilerinde

kardiovasküler hastalık öyküsü, sigara ve alkol kullanımı, HIV enfeksiyonunun tanı süresi, nadir ve güncel CD4+ T

hücre sayısı, güncel HIV RNA değeri, Framingham skoru bilgileri olgu rapor formu ile geriye dönük olarak

toplanmıştır. Çalışmaya son altı ay içinde en az bir kez poliklinik takibine gelen hastalar alınmıştır.

Bulgular: Çalışmaya 72 hasta dahil edildi. Hastaların ortanca yaşı 50 yıldı (40-77) ve % 83,3’ü erkekti. Beden kitle

indeksi ortanca değeri 26,39±3,44 kg/cm2 idi. Hastaların %16,7’sinde hipertansiyon, %6,9’da kardiyovasküler

hastalık, %5,6’sında diyabetes mellitus, %2,8’de dislipidemi bulunuyordu. Katılımcıların %2,8’inde anjina pektoris,

%1,4’ünde miyokard infarktüsü öyküsü, aile öyküsüne bakıldığında ise,%29,2’sinde ailede koroner arter hastalığı

öyküsü ve %5,6’sında erken kardiyovasküler hastalık öyküsü vardı.

Alışkanlıkları sorgulandığında, %37,1’i hiç sigara içmemiş, %41,4’ü halen içiyor ve %21,4’ü sigarayı bırakmıştı.

Hastaların %56,5’i alkol tüketmezken, %31,9’u 1-7 kadeh/hafta, %11,6’sı >7 kadeh/hafta alkol tüketiyordu.

HIV enfeksiyonu ortanca tanı süresi 4 yıldı (0-21). Hastaların ortanca nadir CD4+ T hücre sayısı 313 hücre/mm3

(3-900) ve güncel ortanca CD4+T hücre sayısı 758 hücre/mm3 (251-2033) idi. Hastaların %84,4’ünde HIV RNA

düzeyi saptanabilir düzeyin altındaydı.

Hastaların ortanca açlık kan şekeri 95 mg/dl (69-220), sistolik kan basıncı 125 mmHg (80-190) idi. Ortanca total

kolesterol değeri 214 mg/dl (111-531), LDL 134 mg/dl (48-354) ve HDL 48 mg/dl (29-97) idi. Framingham

skoruna göre %23,3’ü orta riskli, %27,9’ü yüksek riskliydi. Yüksek riskli hastaların sadece %16,7’si statin türü

hiperlipidemi ilacı kullanıyordu.

Sonuç: Çalışmamıza katılan hastaların yaklaşık üçte biri 10 yıllık kardivasküler hastalık için yüksek riskli gruptaydı.

Ancak hastaların çok azının bu riskle uyumlu olarak lipit düşürücü ilaç kullanmaktaydı. Rutin takipte

kardiyovasküler riski yüksek hastaların gözden kaçtığı, gerekli medikal tedaviye az kişinin ulaşabildiği görüldü.

Anahtar Kelimeler: Kardiyovasküler hastalık riski, Framingham skoru, statin