Çevresel İzleme Çalışmalarında Temel Biyoçeşitlilik Değişkenlerinin Önemi ve Gerekli Veri Toplama Düzeni Üzerine Bir Değerlendirme


Kavcıoğlu R., Bizsel K. C.

3.Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı, İzmir, Türkiye, 9 - 12 Mayıs 2018, ss.74-75

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.74-75
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmada, TBD (Temel Biyolojik Değişken)’lerin özellikleri ve biyoçeşitliliğin izlenmesindeki olası nedenleri ve öneminin yanında, sürdürülen ulusal ölçekli izleme çalışmalarının özellikleri ve uygulanan örnekleme stratejileri dikkate alınarak, birlikte değerlendirilmiş ve tartışılmıştır.

Biyoçeşitlilik ile ilgili araştırmalarda zamansal ve uzamsalda olarak farklı ölçeklere sahip verilerin toplanmasına rağmen, mevcut biyoçeşitlilik durumunun ve belirlenmesinde, olası değişimlerin belirlenmesi ve açıklanmasında, raporlanmasında, yeterli bir etkinlik seviyesine ulaşılabildiğini iddia etmemiz, ne yazık ki henüz olanaksızdır. Ayrıca, Bu durumun da ötesinde, veri boşluklarının giderilmesi ve verilerin eşleştirilip bütünleştirilmesi için adına sürdürülebilir bir veri toplama düzeni de oluşturulabilmiş değildir. İzleme Bunun yanında, izleme çalışmalarında toplanan verilerin güvenilir olması için, ihtiyacı karşılar nitelik kazanması için gözlenene veya ölçülen verilere ait ölçek farklılıklarına odaklı bir tasarımın uygulanması kadar, buna uygun yöntemlerin seçilmesinin yanında, metotlar ve örneklemde sürekliliğin de sağlanması gerekmektedir.

Değişik ekosistemlerde yapısal ve işlevsel ilişkilerin yapısını çözümlemek için gereken birçok farklı verinin toplanmasında Temel Biyoçeşitlilik Değişkenleri yaklaşımı, alternatifsiz bir strateji oluşturmaktadır. Tanımlanan haliyle canlılığın her seviyesinde (genetik farklılıktan ekosistem çeşitliliğine değin) çeşitliliği temsil eden bir hiyerarşiye uygun tasarlandığında, daha az sayıda parametreden gelen değerlerle de alandan küresele biyoçeşitliliğin değerlendirilmesi için karar desteği sağlayabilmektedir. Seçilen değişkenler, biyoçeşitlilik durumunun saptanması, alansal ve zamansal ekseni üzerinde gözlenebilecek değişimlerde, çevresel faktörlerin rolünün belirlenmesi için de güvenilir bilgi geliştirilmesi olanağı sağlamaktadır. Bu durum, gerek çevre etki değerlendirmesi, gerekse iyi çevre koşullarının izlenebilmesi bakımından da önemlidir. Biyoçeşitlilik hakkında da karar desteği sağlaması için geliştirilmekte olan pek çok farklı bütünleşik değerlendirme araçlarının da temelinde benzer yapıları kullandıkları gözlenmektedir.

Burada ana yaklaşım, temel gözlem verilerinin biyolojik çeşitlilik bileşenlerini, genetikten ekosisteme, her seviyede gerekli uzamsal ve zamansal temsiliyetini sağlayacak şekilde elde edilmiş olmasıdır. Etkili planlanması halinde, yönetsel anlamda tanımlı, sınırları belirli bir alandan başlayarak, tüm deniz alanını kapsayabilecek bir hiyerarşi içerisinde bütünleşik biyoçeşitlilik değerlendirmelerinin yapılması mümkün olabilecektir.

Bu yaklaşımın işlevsel başarısı, doğal uzamsal-zamansal değişkenliğin temsiliyeti ve örneklem sürekliliğinin sürdürülebilirliğinin sağlanması ile desteklenen ölçüm kesinliğine bağlıdır. Verilerin bu niteliklere sahip olması, yeniden ve tekrarlı değerlendirmelere imkân tanıyarak, mevcut bütünleşik yöntemlerin uygulanmasına olanak verecek ve daha güvenilir yöntemlerin de üretilmesinin önünü açabilecektir.