Kant'ın Pratik Felsefesinin Politik Boyutu: (Pratik) Aklın Mahkemesi


Çörekcioğlu H.

Üç Kritik Gün, İstanbul, Türkiye, 17 - 19 Kasım 2022, ss.5

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.5
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kant’ın Pratik Felsefesinin Politik Boyutu: (Pratik) Aklın Mahkemesi


Kant’ın teorik akıl eleştirisini açıklamak için kullandığı aklın mahkemesi metaforu pratik felsefesinde de karşımıza çıkar. Eleştirel akıl burada artık ahlaki eylemin kaynağı konusunda rasyonalist etik ile empirist etik arasındaki çatışmaları çözmeyi, daha da önemlisi rasyonalist etiğin sonucu olan ahlaki elitizm ile empirist etiğin sonucu olan ahlaki egoizmin eylem açısından yarattığı olumsuzlukları devre dışı bırakmayı hedefler. Bu meseleyi, Kant’ın politik eserleriyle sistematik bağlantısında ele aldığımızda aslında  her iki etik teorinin otonomi ve özgürlük açısından yarattığı politik sonuçların etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını görürüz. Nitekim politik yazılarından hareket ettiğimizde Kant’ın, rasyonalist etikten türeyen politik elitizme ve fanatizme karşı politik eşitlikçiliği, empirist etikten türeyen politik muhafazarkarlığa karşı da politik özgürlüğü tesis etmeye çalıştığı açığa çıkar. Kant’ın paternalistik despotizm eleştirisi de bu bağlamda anlam kazanır.

Kant’ın Pratik Felsefesinin Politik Boyutu: (Pratik) Aklın Mahkemesi


Kant’ın teorik akıl eleştirisini açıklamak için kullandığı aklın mahkemesi metaforu pratik felsefesinde de karşımıza çıkar. Eleştirel akıl burada artık ahlaki eylemin kaynağı konusunda rasyonalist etik ile empirist etik arasındaki çatışmaları çözmeyi, daha da önemlisi rasyonalist etiğin sonucu olan ahlaki elitizm ile empirist etiğin sonucu olan ahlaki egoizmin eylem açısından yarattığı olumsuzlukları devre dışı bırakmayı hedefler. Bu meseleyi, Kant’ın politik eserleriyle sistematik bağlantısında ele aldığımızda aslında  her iki etik teorinin otonomi ve özgürlük açısından yarattığı politik sonuçların etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını görürüz. Nitekim politik yazılarından hareket ettiğimizde Kant’ın, rasyonalist etikten türeyen politik elitizme ve fanatizme karşı politik eşitlikçiliği, empirist etikten türeyen politik muhafazarkarlığa karşı da politik özgürlüğü tesis etmeye çalıştığı açığa çıkar. Kant’ın paternalistik despotizm eleştirisi de bu bağlamda anlam kazanır.