GATA 3 BELİRTECİ MESANE KANSERİ NÜKSÜNÜ VE PROGRESYONUNU ÖNGEREBİLİR Mİ?


Creative Commons License

Özer M. S., Şen V., Doğan B., Tuna E. B., Yörükoğlu K., Bozkurt O., ...Daha Fazla

16. Üroonkoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 8 - 12 Kasım 2023, ss.191-192, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.191-192
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: GATA 3 hücre içi transkripsiyondan sorumlu olan bir proteindir. Hem mesane kanseri

patogenezinde hem de kanserin seyrinde etkili olduğu bilinmektedir. Çalışmamızda mesane

kanseri hastalarının patoloji örneklerindeki GATA 3 varlığının nüks ve progresyon üzerindeki

etkilerini araştırmayı amaçladık.

Materyal metod: Kasım 2021-Ağustos 2023 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji

anabilim dalına mesanede kitle tespit edilmesi nedeniyle primer transüretral mesane tümörü

rezeksiyonu (TUR-M) yapılan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalar immunohistokimyasal

boyama sonuçlarında Gata 3 pozitifliğine göre gruplara ayrıldı ve gruplar nüks ve progresyon

açısından karşılaştırıldı.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 94 hastanın 27’si (%22,3) kadın, 73’ü (%77,7) erkekti.

Ortanca takip süresi 9 (Min 2- Max 108) ay idi. Hastaların ortalama yaşı 67,7±10,8 olarak

tespit edildi. Hastaların 16’sında (%17) karsinoma in situ (KİS), 43’ünde (%45,7) Ta, 34’ünde

(%36,2) T1 ve 12’sinde (%12,8) T2 tümör saptandı. GATA 3 pozitifliği 90 hastada bulunurken

bu hastalardan sadece 20’sinde (%22,2) nüks tespit edildi. GATA 3 pozitifliği saptanmayan 4

hastanın 2’sinde(%50) nüks saptanırken gruplar arasında nüks açısından anlamı bir fark

saptanmadı (p=0,232). (Tablo1). GATA 3 pozitifliği olan hastaların 4’ünde (%4) progresyon

varken, olmayan hastaların 2’sinde (%50) progresyon gözlendi, gruplar arasında anlamlı fark

saptandı (p=0,019) (Tablo1).

Sonuç: Çalışmamızda GATA 3 negatifliği nüks için prediktif olmasa da progresyon için

prediktif bir ölçüt olduğu saptanmıştır. Hasta sayısının az olması ve takip süresinin görece

kısa olması sonuçlarımızda etkili olmuş olabilir. Daha geniş katılımlı ve daha uzun takip süreli

prospektif çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.