Anormal Aortik Orijinli Koroner Arter; hangi hasta ? hangi teknik


Creative Commons License

Demircan T.

20.ULUSAL PEDİYATRİK KARDİYOLOJİ VE PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİ KONGRESİ , Antalya, Türkiye, 10 - 13 Mart 2022, ss.200

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.200
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç: Anormal aortik orijinli koroner arter (AAOCA), aorttan kaynaklanan bir koroner arterin orijini

ve/veya seyrinin konjenital bir anormalliğidir. AAOCA ile başvuran hastaların klinik belirtileri, anjina benzeri

göğüs ağrısı ve ani kardiyak ölüm (SCD) gibi belirgin miyokard iskemisinden hiçbir semptom olmamasına kadar

oldukça değişkendir. Semptom ve komplikasyonlar malign olup olmaması ile ilişkilidir. Bu çalışmada, AAOCA

tanısı alan 12 hastanın klinik yönetimi, cerrahi yapılan 5 hastada uygulanan operatif strateji ve perioperatif takip

süreçleri hakkında bilgi vermeyi amaçladık.

Yöntem: Kliniğimizde 12 hastaya AAOCA tanısı kondu. Tüm hastalarda görüntüleme yöntemi olarak

Transtorasik Ekokardiyografi (TTE) ve EKG tetiklemeli Bilgisayarlı Tomografi uygulandı. İskemi

değerlendirmesi için treadmill egzersiz stres testi ve/veya sestamibi stres nükleer perfüzyon görüntüleme (SSNPI)

kullanıldı. Tüm hastalar için anatomik değerlendirme risk sınıflandırması yapıldı ve müdahale yöntemi buna göre

seçildi.

Bulgular: Tanı konulan 12 hastanın yaş aralığı 3 ile 18 yaş (medyan 9.4) arasındaydı. Malign seyir gösteren 6

hastanın 5 tanesine kliniğimizde cerrahi müdahale uygulandı. Diğer 6 hastada ise malign (interarteriyel ve/veya

intramural) seyrin olmaması ve kanıtlanmış iskemi bulgusunun olmaması nedeniyle medikal takibe karar verildi.

Opere edilen hastaların postoperatif ortalama takip süresi 15.9 ± 6.9 ay iken, medikal tedavi ile takip edilen

hastalarda 18.8 ± 6.2 ay idi. Opere edilen hastalarda tercih edilen cerrahi yöntemler üç hastada unroofing, bir

hastada ostiyal translokasyon ve bir hastada pulmoner arter translokasyonu idi. Hiçbir hastada koroner baypass

prosedürü uygulanmadı. Opere edilen hastalarda ortalama kardiyopulmoner baypas süresi 99,1 ± 13,06 dakika,

ortalama kros klemp süresi 49,4 ± 6,8 dakika idi. Ameliyat sonrası yoğun bakımda kalış süresi 1.84 ± 0.8 gündü.

Hastaların postoperatif hastanede kalış süreleri 5.4 ± 1.5 gündü. Ameliyat edilen hastalarda mortalite gözlenmedi.

Opere edilen hastaları postoperatif 7. gün, 1. ay, 3. ve 6. ay ve yıllık rutin kontrol programına dahil edilerek rutin

olarak EKG ve TTE ile kontrol edildi. Üçüncü ay kontrolünde ise egzersiz stres testi uygulanan hiçbir hastada

iskemi bulgusu gözlenmedi. Medikal tedavi ile takip edilen hastaların ortalama takip süresi 18.8 ± 6.2 ay idi ve

hastaların periyodik kontrollerinde herhangi bir anormallik gözlenmedi.

Sonuç: Anormal aortik orijinli koroner arter anomalisinde anatomik değerlendirme ve risk sınıflamasının dikkatle

yapılması gerekir. Bu patolojiyi düzeltmek için hangi cerrahi tekniğin kullanılacağı anatomik özelliklerine ve

cerrahi ekibin tecrübesine bağlıdır. Koroner arterin ostiyal yerleşimi, morfolojisi ve seyri göz önüne alındığında

seçilecek en uygun cerrahi yöntemin perioperatif morbidite ve mortaliteyi azaltacağını düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: ani kardiyak ölüm, interarteriyel seyir, koroner arter, unroofing