KLINIK PSIKIYATRI DERGISI, vol.27, no.1, pp.83-96, 2024 (ESCI)
Bipolar disorder is a chronic and common psychiatric disease that causes poor quality of life and loss of functionality. Although lithium remains in the first place in the acute mania and maintenance treatment of bipolar
disorder, its mechanism of action is still unclear. In addition, the response to lithium varies widely among
patients. Up to 30-55% of patients with bipolar disorder do not benefit from lithium treatment or experience
side effects that cause them to discontinue the treatment. As a result of the studies carried out to date, some
clinical variables that predict the difference in lithium response among individuals have been identified, but
consistent results have not been obtained. Difficulties in detecting lithium response over clinical variables, lack
of consistent peripheral and neuroimaging markers, and familial clustering of the disease and treatment
response led researchers to conduct genetic studies. Researchers have primarily focused on candidate gene
studies. However, whole genome association studies have begun to be performed due to the inadequacy of
candidate gene studies in detecting the lithium response, which is estimated to be polygenic. Data on lithium
response and some single nucleotide polymorphisms, noncoding RNAs, and polygenic risk score associations
were acquired from these studies. Recently, researchers have been working to elucidate the epigenetic mechanisms involved in gene-environment interaction. In this article, both clinical features and both prominent
genetic and epigenetic markers associated with lithium response are reviewed and critical points that should
be considered in future research are emphasized.
Bipolar bozukluk yaşam kalitesinde azalma ve işlevsellik kaybına neden olan, kronik seyirli ve yaygın bir psikiyatrik hastalıktır. Lityum, bipolar bozukluğun akut mani ve sürdürüm tedavisinde ilk sıradaki yerini korumakla birlikte lityumun etki mekanizmaları günümüzde hala net olarak bilinmemektedir. Ayrıca lityum yanıtı hastalar arasında yüksek oranda değişkenlik göstermektedir. Bipolar bozuklukta %30-55 kadar hasta lityum tedavisinden fayda görmemekte veya tedaviyi bırakmasına neden olan yan etkiler yaşamaktadır. Bugüne kadar yapılan araştırmalar sonucunda kişiler arasında lityum yanıt farklılığını yordayan bazı klinik değişkenler saptanmış ancak tutarlı sonuçlar elde edilememiştir. Klinik değişkenler üzerinden lityum yanıtını saptamada yaşanan güçlükler, tutarlı periferik ve nörogörüntüleme belirteçlerinin bulunmayışı, hastalığın ve tedavi yanıtının ailesel kümelenmeler göstermesi araştırmacıları genetik araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Araştırmacılar öncelikle aday gen çalışmalarına odaklanmıştır. Ancak polijenik olduğu düşünülen lityum yanıtını saptamada aday gen çalışmalarının yetersiz kalması nedeni ile tüm genom ilişki çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmalardan lityum yanıtı ile bazı tek nükleotid polimorfizmleri, kodlama yapmayan RNA’lar ve polijenik risk skoru ilişkilerine dair veriler elde edilmiştir. Son dönemde araştırmacılar gen-çevre etkileşiminde rol alan epigenetik mekanizmaların aydınlatılması için çalışmaktadır. Bu makalede lityum yanıtı ile ilişkili gerek klinik özellikler gerekse öne çıkan genetik ve epigenetik belirteçler gözden geçirilmiş ve gelecek araştırmalarda dikkat edilmesi gereken kritik noktalar vurgulanmıştır.