Yerel Politikalar, cilt.0, sa.5, ss.13-22, 2014 (Hakemli Dergi)
2014 tarihli Avrupa Birliğinde Çevresel Sorumluluklar ve
Sınıraşan Konularda İşbirliğine yönelik söz konusu bu Memorandumun geneline hâkim
olan ilkelerde: yatırım kararlarında ülke halkının ve sınır ötesindeki komşu
halkın karar alma süreçlerine ve özellikle planlama sürecinde katılımın
sağlanması ile kamu, özel ve sivil ortaklarla işbirliği, ilgi gruplarıyla konuya
ilişkin forumlar düzenleme, danışma, özellikle sivil örgütleri dışta bırakmama,
izlenebilirlik ve açıklık ilkelerine uyma, elektronik imkânların katılım
sürecinde değerlendirmesi yanında, çevre değerleri ile faaliyetlerin uyumu ve ilişkilendirilmesi
yönündeki demokratik değerler önemsenmektedir.
Avrupa Birliği çevre değerleri açısından yüksek çevre
kalitesinin korunmasını : çevre ortak bir mirastır; ekolojik dengenin korunması gereklidir; kirletilmemiş çevre bir haktır; doğal
kaynakların akılcı kullanımı gereklidir; yerel, ulusal ve dünya çevresini
beşeri faaliyetler etkilemektedir; bireysellik kendi öz davranışın bir
sonucudur, özellikle tüketiciler çevre korumasına yardımcı olmalıdır hususları
ile ilişkilendirilirken ayrıca; bütünleşiklik,
yüksek seviyede koruma, kusursuz sorumluluk , kirleten öder, kaynağında önleme
ve ihtiyat gibi koruyucu ve risk azaltıcı temel ilkeler ile idari yaptırımları
da çok yönlü geliştirmiştir.
Memorandum’un orijinal metni incelendiğinde, Avrupa
Birliğinin çok önemsediği ve çoğu kere çalışmalarında değerlendirdiği (Avrupa Konseyi, Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararı Rec
(2004) 15: elektronik yönetişim/e -governance vb), vurgu yaptığı yönetişim(governance) terimine
yer verilmemekle birlikte; sık sık kamu,
özel ve sivil ortaklarla işbirliği, danışma, ilgi grupları sözcüklerinin öne
çıkarıldığı dikkati çekmektedir. Avrupa
Birliği ve Avrupa Konseyinin müktesebatını oluşturan metinler yanında, çeşitli
uluslar arası kuruluşların da ayrıca kamu,
özel ve sivil ortaklarla işbirliğin “governance” ilkesini benimsediği ve ne
anlama geldiğini ortaya koyan açıklayıcı metinler literatürde yer almaktadır. Bu tercihte, Memorandumun yazım dilinin mümkün
olduğunca içeriğinin ve hedefinin herkesçe anlaşılır olmasına dikkat etmeye özen
gösterme isteğinin benimsendiği açıktır
ve yerindedir.
Türkiye açısından da yönetişim sözcüğünün kullanımı
değerlendirildiğinde; “yönetişim” sözcüğü ne uygulamada ne de yazım dilinde çok
yer almamakta hatta özellikle tercih edilmemektedir. Felsefesini anlatmak da
neredeyse, “deveye hendek atlatmak” gibi bir akademik çaba gerektirmektedir. Bu
nedenle genelde terim, belediye mevzuatında da olduğu gibi, unsurları tek tek sayılarak ( kamu, özel ve
sivil) kullanılagelmektedir.
Memorandum yazımında açıkça kullanılmasa da Avrupa Birliği
Müktesebatı içinde yer alan ve önemsenen “yönetişim ilkeleri”, Memorandum metninin
içine yerleştirilmiştir. Bu vurguyu anlamak ve Türkiye için neden ulus aşan
konulara ilişkin işbirliği konusunda hep bir
“ulusal çıkarlar” söyleminin öne çıkarak ilgili uluslar arası anlaşma ve
sözleşmelerin raflarda beklediği; konumuz itibariyle Avrupa Birliğinin
demokrasi ile ilişkilendirdiği bu anlaşmaların ülkemizde neden sürekli
“çekinceli konular” haline geldiğini anlamlandırabilmek amacıyla aşağıda anahtar sözcük durumundaki kelimelerin
değerlendirilmesine gerek duyulmuştur.