OKRELİZUMAB KULLANAN 65 YAŞIN ÜSTÜNDEKİ MULTİPL SKEROZ TANILI OLGULARIN ÖZELLİKLERİ


Calayır F., Kaya D., Canbaz Kabay S.

60. Ulusal Nöroloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 27 Kasım - 02 Aralık 2024, ss.38, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.38
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Okrelizumab, CD20+ B hücrelerini seçici olarak tüketen bir monoklonal antikordur ve Relapsing multipl skleroz (RMS) ve primer progresif MS (PPMS)li yetişkinleri tedavi etmek için onaylanmıştır. Ocrelizumab, RMSli hastalarda nüksetme oranlarını ve hastalık aktivitesi göstergelerini azaltır ve RMS ve PPMSli hastalarda özürlülüğün kötüleşmesini geciktirir. İlacın randomize kontrollü çalışmalarında yaşlı MS olgular dahil edilmemiştir. Bu nedenle bu çalışma ile okrelizumab kullanan 65 yaş ve üstündeki MS’li olguların demografik ve klinik özelliklerini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Retrospektif, gözlemsel çalışma. Bulgular: Hastaların ortalama yaşları 69.5 (SD:4.5)(yaş aralığı 65-84) olup %68’ini (n=38) kadın hastalar oluşturmaktaydı. Hastaların ortalama eğitim süresi 7.8±4.5 yıl, %70’i evliydi. Olguların %17’sinde hipertansiyon, %14’ünde diyabet ve %8.9’unda koroner arter hastalığı kaydedildi. Ortalama MS hastalık süreleri 23 yıl (SD:13.5)(aralık: 2-50) olarak bulundu. Okrelizumab öncesi; hastaların %31’i azatiyopürin, %19’u teriflunomid, %17’si fingolimod, ve %16’sı glatiramer asetat kullanmaktaydı. Ortalama okrelizumab tedavi süresi 4.0 yıl (SD:1.6) (aralık: 1-8) olarak saptandı. Okrelizumab tedavi öncesi ve sonrasındaki EDSS skorları belirlendi. Olguların 1/3’ünü primer progresif MS olguları oluşturmaktaydı. %10’unda aile öyküsü mevcuttu. Hiçbir olguda infüzyon reaksiyonu gözlenmedi. Bir olguda meme karsinomu saptandı. İki olgu izlemde vefat etti. Sonuç: Okrelizumab, 65 yaş üstü özellikle PPMS tanılı yaşlı multipl skleroz olgularında genel olarak iyi tolere edilen hastalık modifiye edeci bir tedaviyi temsil eder nitelikte görünmektedir. Daha fazla olgu sayısının olduğu uzun dönem çalışmalara ihtiyaç vardır.