DEÜ.i.F, no.57, pp.35-50, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Türk tezyinatının tarihi seyri
incelendiğinde, “üsluplaştırma”,
ortak özellik olarak karşımıza çıkar. “Üsluplaştırma”, tabiat elemanlarının
gözle görüldüğü şekliyle aktarılması değil, sanatçının hayal gücü ve
becerisiyle, tabiatta var olan anatomik yapıların çizgiye dönüştürüldüğü bir
çeşit grafik anlatımdır. Üsluba çekilmiş motiflerin kökeni, tabiattır.
Yapılarında taşıdıkları karakteristik çizgileriyle birlikte tabiattaki
isimleriyle tanımlanan “yarı üsluplaştırılmış motifler”, klasik
dönemi takip eden devrede hakim üslup haline gelmiştir.
Coğrafi işaretlerin çok daha önem
kazandığı günümüzde, bulunduğumuz beldeye ait sembollerin çok yönlü olarak
kimliklendirilmesi, bu bağlamda kültür tarihimize mal edilmesi ayrı bir değer
taşımaktadır. İzmir’in coğrafi işaretli
ürünü olarak “sakız enginarı” ve çiçeğinin, tezyinatımızda “yarı üsluplaştırma”
anlayışıyla yorumlanması, ilgili disipline farklı yönlerde katkı
sağlayacaktır. Bunlar arasında tezyinatımızın
dağarcığını özgün, yeni modellemelerle zenginleştirmek yanında, coğrafi
işaretli “sakız enginarı” çiçeğinin tanınırlığını da arttırmış olacaktır. “Sakız
enginarı”nın özgün yorumları, üslup birliği içinde pek çok disiplinde hem
uygulanabilirlik hem de sürdürülebilirlik özelliğiyle yer alacak aynı zamanda gelenekli
sanatlar alanında, kültür ürünü kimliğiyle geleceğe taşınacaktır.
Anahtar kelimeler:
Tasarım, Motif, Tezyinat, Yarı Üsluplaştırma, Sakız Enginarı