YERYUVARI, DEPREM VE İNSAN


Creative Commons License

İnci U., Sümer Ö.

DEPREM İÇİN HUKUK: EN ACİL İHTİYAÇ, Dr. Atilla KASAP – Dr. Taner ŞAHİN, Editör, Legal Yayınları, İstanbul, ss.1-21, 2024

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2024
  • Yayınevi: Legal Yayınları
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.1-21
  • Editörler: Dr. Atilla KASAP – Dr. Taner ŞAHİN, Editör
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İnsan yaşamını etkileyen depremler jeolojik doğa olaylarıdır. Depremlerin temel nedeni, yeryuvarını yapboz parçaları gibi saran litosfer levhalarının astonesfer üzerindeki hareketi nedeniyle levha sınırları ve çevresindeki yerkabuğunda
biriken gerilme ve kırılmalardır. Litosfer levhaları astenosfer üzerinde birbirinden uzaklaşarak, birbirine yaklaşarak veya teğet hareket eder. Bu levha sınırları, egemen olarak genleşme ve sıkışma kökenli kırılmalara bağlı yüksek depremsellik
gösterir. Levha hareketlerinin asıl güç kaynağı, yeryuvarı çekirdeğindeki nükleer tepkimelerle oluşan yüksek ısının manto içinde oluşturduğu konveksiyon akımlarıdır. Türkiye’nin önemli bölümünü kapsayan Anadolu levhası, güneyde Arap
ve Afrika, kuzeyde ise Avrasya levhası hareketlerinin etkisi altındadır. Yerbilim araştırmaları, Anadolu levhasının, güneyindeki levha hareketleri nedeniyle kuzeye doğru sıkışması ve Avrasya levhası engeli nedeniyle de Doğu Anadolu ve
Kuzey Anadolu Fay zonları boyunca batı-güneybatıya hareket ettiğini göstermiştir. Anadolu batısında ise, egemen olarak genleşme kökenli fayların bulunduğu Batı Anadolu Genişleme Bölgesi oluşmuştur. Günümüzde de devam eden bu
jeodinamik nedeniyle Türkiye’nin büyük bölümü depremseldir. Deprem, diri faylarının bulunduğu yer kabuğunun zayıf zonlarında yeniden kırılma ile ortaya çıkar. Kırılmanın olduğu derinlik odak noktası, deprem dalgalarının düşey olarak yeryüzüne en önce ulaştığı yer deprem merkezidir. Yer kabuğunun kırılmasıyla ortaya çıkan potansiyel enerji, deprem dalgaları şeklinde yer kabuğu içine yayılır, oluşan sarsıntı yüzeyde jeolojik deformasyon ve zemindeki
yapıların hasarına yol açar. Depremden korunmak için, bilimsel gerçeklere uygun hazırlanmış deprem yönetmelikleri her yönüyle iyi uygulanmalıdır.