Entübasyon Sonrası Trakeal Stenozda Stentin Trakeaya Eksternal Sabitlenmesi


Karcı E., Tertemiz K. C., Karaçam V.

Türk Toraks Derneği 26. Yıllık Kongresi, Antalya, Türkiye, 9 - 13 Mayıs 2023, ss.889-890, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.889-890
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Trakeal stenozun en sık nedeni uzun süreli endotrakeal entübasyon sonrası oluşan inflamatuar stenozlardır. Stenozun diğer nedenler arasında malignitelere ve enfeksiyonlar bulunmaktadır. Uzun dönemde solunum sıkıntısı ile gelen bu olguların tedavisinde; trakeal rezeksiyonu ve rekonstrüksiyonu, bronkoskopik girişimler, stent uygulamaları sayılmaktadır. Uygun hastalarda ve özellikle benign darlıklarda ilk tercih trakeal rezeksiyon ve uç uca anastamozlardır (1) Ancak genel durumu iyi olmayan, büyük bir cerrahiyi kaldıramayacak düşkün hastalarda ve malignitelere bağlı trakeal stenozlarda trakeal stentler tercih edilmektedir. Bizim olgumuzda da uzun segment olması nedeniyle stent tercih edilmiştir. Olgu: 68 yaş bilinen multiple myelom dışında komorbitesi olmayan olgu 2019 yılında pnömoni nedeniyle entübe olarak 5 gün entübe yoğun bakımda takip edilmiş. Olgu tedavi sonrası taburcu edilmiş. Taburculuktan 2 ay sonra artan nefes darlığı nedeniyle başvuran olguda Toraks BT’de vokal kordlardan 23 mm sonra başlayan yaklaşık 2 cm uzunluğunda trakeal stenoz saptandı. Olguya rijit bronkoskopi ile trakeal silikon stent yerleştirildi. Ancak stent migrasyonu ve stent ucunda gelişen granülasyon nedeniyle 18 ayda on defa rijit bronkoskopi yapılarak hava yolu açıklığı sağlandı. Multiple stent migrasyonu olan olgu stentin trakeaya sabitlenmesi amaçlı Kulak-Burun-Boğaz bölümüyle birlikte işleme alındı. Rijit bronkoskop ile stent yerleştirildikten sonra incusura jugularisin 1 cm üzerinden 4 cmlik insizyonla trakeanın iki kartilajı arasından prolen sütür stent lümeninden geçirilerek trakeaya fiksasyon yapıldı. Operasyondan sonra iki yıl boyunca stent migrasyonu olmayan olgu stent ucunda gelişen granülasyon nedeniyle iki defa endotrakeal Girişim yapıldı. İkinci yılın sonunda stentin sağ ana bronşa migrasyonu ve stent proksimalinde granülasyon gelişmesi nedeniyle başvurdu. Operasyona alınan olguda trakeaya sabitleme sütürlerinin serbest halde olduğu (Resim 1), stentin alt ve üst ucunda granülasyon geliştiği görüldü. Tartışma: Trakeal stentlerde migrasyon önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Silikon stentlerde %16.6-24 oranında migrasyon oranı bildirilmiştir (2). Bu yüzden stent migrasyonunu engellemek için trakeaya sütür ile eksternal sabitlenebilmektedir. Bizim olgumuzda da uyguladığımız stentin trakeaya eksternal sabitlenmesidir. İlk stent uygulamasından sonra geçen 18 aylık sürede on defa migrasyon, regranülasyon görülmesi üzerine stentin trakeaya eksternal sabitlemesi yapılmıştır. Literatüre bakıldığında stent fiksasyonuyla ilgili yayınlar bildirilmiştir. Eksternal fiksasyon aparatı ve Endo Close dikiş cihazı (Coviden, Boston, MA) eksternal silikon düğme kullanarak trakeal stent sabitleme için çeşitli yöntemler tanımlanmıştır (3,4). Yakın zamanda yapılan trakeal eksternal sabitleme yapılan olgu serisinde %6 oranında migrasyon bildirildi. Hepsinde de stent sabitlemeden sonraki iki ay içerisinde migrasyon gerçekleşmiş (5). Bizim olgumuzda stent eksternal sabitlemeden iki yıl sonra migrasyona uğradı. Sonuç: Üst trakeal stenozlara uygulanan silikont stentlerde eksternal fiksasyon kolay, güvenle uygulanabilir ve etkili bir yöntem olmasına rağmen stent migrasyonu görülebilmektedir.