Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde STAS'ın Prognoz Üzerine Etkisi


Mutlu F., Karcı E., Kızıldağ Aktaş B., Kaya İ., Babayeva Şenkaya G., Karaçam V., ...Daha Fazla

11. Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi, Antalya, Türkiye, 28 Kasım - 01 Aralık 2024

  • Yayın Türü: Bildiri / Yayınlanmadı
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Stas (hava boşlukları boyunca yayılım); akciğer parankiminde tümör sınırları dışında hava yolları aracılığı ile kanser hücrelerinin yayılım durumudur. Yapılan çalışmalar akciğer karsinomlarında Stas’ın prognoz üzerinde etkisi olduğu lehinedir. Biz de çalışmamızda kliniğimizde küçük hücreli dışı akciğer karsinomu sebebiyle anatomik rezeksiyon uygulanmış olgularda Stas’ın prognoz üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçladık.

Metod: Eylül 2019-Aralık 2023 tarihleri arasında küçük hücreli dışı akciğer kanseri sebebiyle opere edilen ve Stas açısından değerlendirilen 56 olgu çalışmaya dahil edildi. Olgular yaş, cinsiyet, cerrahi, histopatoloji, invazyon, medikal tedavi, sağkalım, Stas, nüks açısından retrospektif olarak değerlendirildi.

Bulgular: Olguların 42’si erkek, 14’ü kadındı. Ortalama yaş 66 yıldı (35-80). 17 olguya sol üst lobektomi, 12’sine sağ üst lobektomi, 11’ine sol alt lobektomi, 8’ine sağ alt lobektomi, 3’üne sağ orta lobektomi, 3’üne sağ üst bilobektomi, 1’ine sağ alt bilobektomi, 1’ine ise sol pnömonektomi yapıldı. 44'ünün histopatolojisi adenokanser, 12'sinin skuamöz hücreli karsinomdu (Scc).
35 olguda Stas pozitifti (30 adenokanser, 5 Scc). Adenokanserde Stas pozitifliği oran olarak daha yüksek saptanmasına rağmen histopatoloji ile Stas arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı (p=0,14).
Değerlendirme sırasında 5 olgu kaybedilmişti ve tamamında Stas pozitifti (p=0,07). Kaybedilen olguların 4’ü adenokanser (%9), 1’i Scc (% 8,33) idi. Histopatoloji ile mortalite (p= 0,93) ve ortalama sağkalım arasında istatistiksel olarak bir ilişki saptanmadı (p=0,50). Olguların postoperatif evresi ve sağkalımı tablo-1'deki gibiydi. Stas ve evre açısından değerlendirme ise tablo-2’deki gibiydi. Sağkalım ve evre arasında (p= 0,76) ya da stas varlığı ile evre arasında da anlamlı bir ilişki saptanmadı (p=0,97).
Stas ile lenf nodu tutulumu arasındaki ilişki değerlendirildi, stas pozitif olan olguların 8’inde (%22,8), stas negatif olgularınsa 6’sında (%28,5) lenf nodu metastazı izlendi (p=0,63).
Nüks gelişen 9 olgunun 8’i adenokanser (adenokanserlerin %18’i), 1 ‘i Scc (Scc'lerin %8’i) idi. Nükslerin 6'sında stas pozitifti (p=0,77).
Ex 5 olgunun 2’sinde (%40) lenfovasküler aralık invazyonu varken, sağ olgularda bu oran %23’tü (p=0,019).
Neoadjuvan tedavi 4 olguya uygulandı (2 Scc, 2 adenokanser). Neoadjuvan alanlarda ortalama sağkalım 17,5 ayken (7-35 ay), neadjuvan almayanlarda 22,5 aydı (3-58 ay). 32 olguya adjuvan kemoterapi ± radyoterapi uygulanmıştı. Adjuvan tedavi alanlarda ortalama sağkalım 21,4 ayken (3-58 ay), adjuvan tedavi almayanlarda ise 22,6 aydı (7-48 ay). Medikal tedaviler ile sağkalım arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. (p=0,45, p=0,99).

Sonuç: Adenokanserlerde Stas pozitifliği, Scc’lere göre daha yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Stas pozitif olgularda mortalitenin daha yüksek olduğu, nüks gelişen olguların çoğunluğu Stas pozitif olgulardan oluştuğu gözlemlendi. Bu bulgular, Stas pozitifliğinin prognoz üzerine olumsuz etkisinin olabileceğini ancak daha fazla araştırma yapılması gerektiğini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Stas, KHDAK, Prognoz



Tablo-1
Sağ kalımIA1IA2IA3IBIIAIIBIIIAIIIBTotal
Ex020001115
Sağ412124277351
Total414124288456
Evrelere göre sağkalım

Tablo-2
StasIA1IA2IA3IBIIAIIBIIIAIIIBTotal
Negatif2532133221
Pozitif2992155235
Total414124288456
Evrelere göre Stas pozitifliği