MR-KOGNİTİF TRUS BİYOPSİLERDE NODÜL DANSİTESİNİN PROSTAT KANSERİ VE KLİNİK ANLAMLI PROSTAT KANSERİ İLE İLİŞKİSİ


Sarıkaya A. E., Şen V., Sinirsiz C., Altay C., Seçil M., Tuna E. B., ...Daha Fazla

16. Üroonkoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 8 - 09 Kasım 2023, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: MR-targeted biyopsiler kognitif, US/MR füzyon arayüzü içeren yöntemlerle alınabilmektedir ve mevcut literatür yöntemler arasında üstünlük olmadığını göstermektedir (1). Ancak anterior lezyonlarda kognitif hedeflemenin daha zor olacağını ve bu nedenle füzyon hedefli biyopsilerin üstün olacağını savunan ve bu hasta grubunun füzyon biyopsiye yönlendirilmesini öneren yayınlar da mevcuttur. Nodül hacmi ve dansitesinin (nodül volümü / prostat volümü) MR-targeted biyopsi tekniklerine olan etkisi araştırılmamıştır ancak daha küçük hacim ve dansiteli nodüllerin kognisyon ile atlanmasının daha muhtemel olduğu ve füzyon arayüz içeren tekniklerle daha başarılı örnekleneceği savunulabilir. Biz bu nedenle nodül dansitesinin MR-kognitif prostat biyopside prostat adenokarsinomu (PCA) ve klinik anlamlı PCA (csPCA : ISUP Grade 2 ve üzeri) saptanma oranına etkisini araştırmayı hedefledik.

Metod: Aralık 2021-Haziran 2023 tarihleri arasında kliniğimize başvuran ve rektal muayene, PSA testi ve multiparametrik prostat MR değerlendirmesi sonucu EAU kılavuz önerileri doğrultusunda MR-kognitif transrektal ultrasonografi eşliğinde (TRUS) prostat biyopsisi (MR-targeted + sistematik) yapılan 296 hasta çalışmaya dahil edildi. 296 hastanın 211’inde nodül boyutu belirlenmişti ve nodül boyutunun prostat hacmine bölünmesiyle nodül dansitesi elde edildi. 211 hastada nodül boyutunun ve dansitesinin MR kognitif prostat biyopside PCA ve csPCA saptanabilme oranına etkisi araştırıldı. Ardından cut-off değeri belirlenerek hastalar iki gruba ayrıldı ve gruplar karşılaştırıldı.

Sonuçlar: Çalışmaya katılan hastaların ortalama PSA değeri 7.99ng/ml (±5,15) idi. Prostat biyopsisi yapılan hastaların multiparametrik prostat MR görüntülemelerde PI-RADS lezyon skorları Tablo 1.’de verilmiştir. MR kognitif prostat biyopside PCA ve csPCA saptanma oranı sırasıyla %37,9 (80/211) ve %21,3 (45/211) olarak gözlendi (Tablo 1). PCA ve csPCA varlığı ile nodül dansitesi arasında anlamlı ilişki saptandı (sırasıyla; p=0.048 ve 0.043, Tablo 2). Buna karşın nodül volümü ile PCA ve csPCA varlığı arasında ilişki gözlenmedi (sırasıyla; p=0.166 ve 0.167, Tablo 2). ROC analizi sonucu belirlenen 0.028 değeri nodül dansitesi için cut-off değer olarak kabul edildiğinde MR kognitif biyopsinin bu değerin altında PCA saptama oranı %29,8, csPCA saptama oranı ise %15,3’tü. Cut-off değerinin üzerinde ise PCA saptama oranı %49,4 ve csPCA saptama oranı %29,9 olarak saptandı ve her iki parametre için belirtilen cut-off değerinde istatistiksel anlamlı farklılık gözlendi. Sistematik biyopsi korları dışarda bırakılarak MR-targeted korların patoloji sonuçları ayrıca incelendiğinde PCA oranı cut-off değerinin altında %20,2 iken bu değerin üzerinde %37 olarak saptandı ve istatistiksel anlamlı ilişki gözlendi (p=0.011). Nodül uzun çapının 1.5 cm üzerinde olması PI-RADS 4 kriterini taşıyan nodüllerin PI-RADS 5 kategoriye geçmesini sağladığından daha yüksek dansiteli lezyonlarda PCA saptanma oranının artmasını açıklayabilir. Ancak uzun çapı 1.5 cm altında lezyonlarda yapılan alt grup analizlerinde de PCA ve csPCA saptanma oranı ile nodül dansitesi arasında anlamlı ilişki saptandı (sırasıyla; p=0.006 ve 0.008).

Tartışma: Toplam popülasyonumuzda %21,3 olan csPCA oranı nodül dansitesinin 0.028’in altında olduğu durumlarda %15,3, üstünde olduğu durumlarda ise %29,9 olarak saptandı. Bu durumun kognitif biyopsinin daha düşük nodül dansitesi olan hastalarda yanlış veya eksik hedefleme ve olası malignitenin atlanması ile ilişkili olduğunu düşünüyoruz.

Bulgularımızın netleştirilmesi için füzyon ve kognitif biyopsilerin birebir kıyaslandığı benzer çalışmalara ihtiyaç vardır. Gelecek çalışmalar sonucunda nodül dansitesi düşük olan hastaların öncelikli olarak kognitif biyopsi yerine füzyon hedefli biyopsilere yönlendirilmesi önerilebilir.