JAST : JOURNAL OF AMERICAN STUDIES OF TURKEY), vol.56, pp.45-66, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
German-Panamanian-Chinese-American writer Sigrid Nunez’s
seventh book The Friend (2018) is a hybrid narrative, a composite
of memoir, meditation, novel, fiction and metafiction, on human and
non-human animal companionship. It amalgamates issues that have
become trademarks of Nunez’s fiction such as loss and grief with the
companionship of non-human animals and humans. The book thematically
blurs the boundaries between humans and non-human animals
and fundamentally challenges and questions Western ways of thinking
about human-animal dualistic hierarchy, according to which animals
are associated with instincts rather than reason, with teh body rather
than the mind, and with nature rather than culture. While the human
world the novel presents is filled with vile gossip, competition, senseless
brutality and bloodshed, the animals set an example of loyalty and
friendship; with their superior mental and bodily capacities, animals in
The Friend are portrayed, rather than dumb creatures, as wise kin of
humans still persisting in goodness though wrongfully exiled from human
privileges. Thus in her intricately knitted narrative, Nunez offers
the companionship of non-human animals as the only saving grace in
human life.
Alman-Panamalı-Çinli-Amerikalı Sigrid Nunez’in yedinci kitabı
olan Dost (2018), insan ve insan-dışı-hayvan ilişkilerine odaklanan
ve içinde anı, meditasyon, roman, kurmaca ve üstkurmaca öğeleri
barındıran melez bir anlatıdır. Kitap, Nunez’le özdeşleşmiş olan
kayıp ve yas gibi temalarla insan-hayvan ilişkilerini birlikte harmanlar.
Tematik olarak insan ve hayvan arasındaki sınırları bulanıklaştırarak
hayvanı içgüdüyle, bedenle ve doğayla, insanı ise akılla ve kültürle
özdeşleştiren Batı düşüncesinin insan-hayvan hiyerarşik ikiliğine radikal
karşı duruş içerir. Bu düşüncenin aksine, kitapta insan dünyası
her türlü kötülüğün ve şiddetin gerçekleştiği alanken hayvanların
dünyası dostluk ve sadakatle doludur. Ayrıca, Dost’ta hayvanlar, üstün
akli ve bedensel kapasiteleriyle, aptal ve duyarsız yaratıklar olarak
değil, insana tanınan ayrıcalıklardan haksız biçimde yoksun bırakılmalarına
karşın iyi kalmakta ısrar eden bilge aile bireyleri olarak resmedilirler.
Bu durumda hayvanların dostluğu, insanı kendi dünyasının
kötülüklerinden koruyabilecek tek kurtarıcı olarak ortaya çıkar.