Covid-!9 Pandemisinin Disiplinlerarası Çok Yönlü Analizi


Karaman Z. T. (Editör), Özkaya Y. (Editör)

Nobel Yayınevi, Ankara, 2021

  • Yayın Türü: Kitap / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: Nobel Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

COVID VİRUSLERİYLE YENİ DÜNYA DÜZENİNDE EBEDİYEN

BİRLİKTELİK Mİ?

2019 yılının sonunda etkileri itibariyle ölümcül sonuçlar yaratan bir “virüs salgını” konusu Çin yönetimi tarafından gündeme getirilmiştir. Diğer salgınlar gibi birkaç ayda atlatılacağı ve bölgesel olabileceği düşünülürken Covid-19 pandemisi adıyla tanımlanmıştır. Pandemi sözcüğü; Yunancada tüm anlamına gelen παν (pan) ile insanlar anlamına gelen δῆμος (demos) kelimelerinden türetilmiştir. Virüsün farklı ve daha az veya çok tehdit edebilecek dönüşüm ve değişim geçirerek kendini yenileyebilen akıllı bir virüs olduğu anlaşılmıştır. Dayanışma duygusunun ve bilimsel çalışmaların desteğine dayanan virüse karşı kararlı bir dirençlilik oluşsa da ölümcül sonuçları itibariyle konu sürekli bir evrensel “erken uyarı ve alarm halini” gerekli kılmaktadır. Nihai tahlilde, bütünleşik risk yönetimi terminolojisini güçlen- diren “bütünleşik tetikleyici risk yönetimi” kavramı öne çıkmıştır. Neredeyse bütün riskler birbirini güçlendirmek için adeta kol kola girmektedir. Bu kavram da “kol kola girmiş riskler” anlamına gelmektedir.

Yerleşimlerin ve yerleşiklerin korunmasındaki klasik askeri ve askeri olma- yan; mekânsal tasarım, normlar genel geçerli değerlerdir. Mamafih, çoğu kere tarih içinde kazanılmış ve toplumun sosyo-kültürel değerleri virüslerin bulaşma riskini artırmaktadır.  Nitekim Covid-19 söz konusu olduğunda, sağlıklı yaşam açısından, kültürel davranış kalıplarının bir kısmından da korunma gerekliliği öne çıkmıştır.

Büyüklerin ellerinden, çocukların gözlerinden öperim misali ve en önemli sosyalleşme ve yetişkinlere anlatılan ikna metotlarından olan el sıkışma hatta öpüşme alışkanlıklarını terk etmek gereğinin ortaya çıkması gibi. Hatta, “masken düştü” esprisi bile anlamını kaybetmiştir. Esasen, bir kısım kültürel değerler virüsün bir şekilde insana bulaşarak yaşamasına yol açmakta olduğundan, tehdit edici boyutu- nu bilsek bile sağlığı yakından tehdit eden bir davranış sürdürülmektedir. Başka bir ifadeyle, yüzyıllardır nesilden nesile aktarılarak korunan bu insani değerler toplum- sal davranış kalıplarına yerleşmiş olup, görmezlikten gelinerek kolay bırakılacak bir konu olamamaktadır. Nitekim bırakılamadığı için de virüs kendisine yayılma ortamı bulmaktadır. Özetle, sağlık nedeniyle bile, dokunmama ilkesine “dokunamamaktayız”. Elleri yumruk yapıp tokuşturmak da virüs salgınından korunmanın neresindedir? Akıl almamaktadır…

.....

Bu gibi virüs vakalarının devam edeceğine ilişkin “Coronalı Yeni Dünya Düzeninde”, güvenli ortamlar ve “akıllı toplum” ilişkilerinin nasıl düzenlenmesi gerekeceği, stratejik plan düzeyinde yerel, ulusal ve uluslararası olduğu kadar, diğer aile, okul ve iş çevresi gibi farklı kademelenmede geniş bir ilişkiler ağı içinde düzenlenmesi gereken bir konudur. Ortada, bilgilendirmeye rağmen, ülkeden ülkeye değişse de kişi özgür bırakıldığında, güvenliğin kalmadığı ihtiyatlılıktan uzak bir ortam oluşabilmektedir. Görülen o ki, kamu yönetiminin afetlerde ikna çalışmalarını insan hakları çerçevesinde sürekli güncellemesi gerekmektedir. Evde kalma, özellikle eğitim için olumsuz dışsallıklar yaratır hale giderek gelebileceğinden, ev, sokak ve iş yeri korunma – kullanma dengesi içinde Hibrid modeller geliştirilmesi de zorunluluk haline gelmiştir. Yaşam kalitesi göstergelerini geliştirmek için dijital siber eko-sistemde güç kazanmak, akıllı teknolojileri değerlendirmek, örneğin salgın hastalıklarda çoğaltan etki yaratabilecek çok yönlü suç olasılığında ve gerçekliğinde, yerleşiklerin mekânsal takibini sağlamak önem kazanmaktadır.

Elinizde tuttuğunuz bu kitapta yer alan seçilmiş makalelerde farklı yönleriyle Covid olgusu incelenmektedir. Covid pandemi konusu ucu açık bir konu olup, disiplinlerarası ilgiye muhtaçtır. Kitabın okuyucuya faydalı olmasını diler, bu çalışmada da her zamanki gibi öncü role sahip, Nobel Yayınevi yönetici ve ekibine şahsım ve ekip arkadaşlarım adına teşekkür ederim.

Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman Eylül, 2021