An Approach of the Child-Friendly City Through the Physical Space Interfaces


KÜÇÜKOĞLU H., EKŞİOĞLU ÇETİNTAHRA G.

4th International Multi-Disciplinary Children's Studies Congress, İstanbul, Türkiye, 23 Nisan 2023

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

“Çocuk Dostu Kent” hareketini, 20. yüzyılının ilk çeyreğinden itibaren küreselleşme ile tetiklenen hızlı kentleşme pratiklerinin doğaya, insana ve mekana verdiği tahribatların asgari düzeye indirilmesi ve tersine çevrilmesi amacıyla ortaya çıkan tematik yaklaşımlardan biri olarak tanımlamak mümkündür. Başlarda onurlu yaşam hakkı, temel hizmetlere kesintisiz ve adil erişim ve güvenlik konularında -öz olarak- temel insani hakların temin edilmesi üzerinde şekillenen çocuk dostu kent hareketi, günümüzde bu yasal çerçeveye ek olarak sosyal, ekonomik, psikolojik ve elbette mekansal boyutuyla ele alınan çok katmanlı bir yapıya bürünmüştür. Çocuğun çevresiyle kurduğu ilişkinin tüm duyusal yetilerinin devrede olduğu aktif bir öğrenme sürecinin ürünü olarak ortaya çıktığı bilinmektedir. Süreç, “sürekli bir merak, keşif ve deneyimleme rutini” olarak tarif edildiğinde, mekanın noktasal (yapı) ölçekten başlayarak sokak, doku ve kent bütünü ölçekleriyle söz konusu rutini algısal ve davranışsal boyutta bir uyaranlar yumağı olarak etkilediğini söylemek mümkündür. Bu noktada “yerel” ve “küresel” ayrımında çocuk dostu kente dair yaklaşımlar, çocuk-mekan ilişkisine hem kuramsal bir derinlik kazandırmak hem de pratik önermeleri üzerinden bir tasarım perspektifi çizmek amacıyla irdelenmiştir. Mekansal arayüz kavramı ise kentsel mekanın kesişim, etkileşim ya da temas noktası olma özelliği sebebiyle kuramsal altyapıyı tamamlamak ve tasarım pespektifini ölçeklendirmek üzere çalışmaya dahil edilmiştir. İçerik analizi verinin elde edildiği, sistematik derleme ise verinin ayrıştırıldığı-kategorize edildiği yöntem aşamaları olarak kurgulanmıştır. Bu sayede çıktıların fiziksel çevreye dair karşılaştırılabilir mekansal tasarım ilkelerine dönüştürülmesi sağlanmıştır. Çocuk dostu kentin yaratılmasında doğrudan kent bütünü ölçeğinde gerek fiziksel (mekanın kurgusuna yönelik) gerekse davranışsal (çocuğun aktivitesine yönelik) açıdan uygulanabilir tasarım ilkelerinin var olduğu sonucuna ulaşılmıştır. 

It is possible to define the “Child Friendly City” movement as one of the thematic approaches that emerged with the aim of minimizing and reversing the destruction of nature, people and space by rapid urbanization practices triggered by globalization since the first quarter of the twentieth century. The child-friendly urban movement, which was initially shaped on the right to a dignified life, uninterrupted and fair access to basic services and the provision of basic human rights in terms of security – in essence – has now taken on a multi-layered structure that is dealt with with with its social, economic, psychological and, of course, spatial dimension in addition to this legal framework. It is known that the relationship the child establishes with his environment emerges as the product of an active learning process in which all his sensory faculties are active. When the process is described as a “routine of constant curiosity, discovery and experience,” it is possible to say that the space, starting from the point scale, affects the routine as a collection of stimuli on a perceptual and behavioral dimension with the scale of the street, neighbourhood and city as a whole. At this point, approaches to child-friendly city in the “local” and “global” distinction were examined in order to give both a theoretical depth to the child-space relationship and to draw a design perspective through its practical propositions. The concept of spatial interface is included in the work to complete the theoretical infrastructure and scale the design perspective due to the fact that the urban space is intersecting, interacting or touchpoint. Content analysis is defined as the stages of the method in which data is obtained, and systematic compilation is separated - categorized. In this way, it is ensured that the outputs are converted into comparable spatial design principles regarding the physical environment. In the creation of a child-friendly city, it was concluded that there are design principles that can be applied both physically (oriented to the construction of space) and behaviorally (oriented to the activity of the child) at the scale of the city as a whole.