AFP ÜRETEN PDL-1 POZİTİF METASTATİK MİDE ADENOKARSİNOMU: OLGU SUNUMU


Oruç A., Orhan D., Gökçek S., Canaslan K., Atağ Akyürek E., Ünek İ. T.

25. ULUSAL İÇ HASTALIKLARI KONGRESİ , Antalya, Türkiye, 8 - 12 Kasım 2023, ss.347-348

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.347-348
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Dünya çapında en sık görülen ve en mortal kanserlerden biri olan mide kanserlerinin yalnızca %1,3-5,4’ünü oluşturan alfa-fetoprotein (AFP) üreten mide kanseri (AFPGC); sıklıkla tanı anında metastatik olup kötü prognozludur. AFPGC için standart bir tedavi yoktur. Erken radikal rezeksiyon ve aktif postoperatif adjuvan kemoterapinin AFPGC hastalarının prognozunu iyileştirdiği gösterilmiştir. Geç evrede cerrahi şansını kaybeden hastalarda tedaviyle ilgili literatür çok azdır. Hastaların medyan sağkalımı 9,3 aydır ve 5 yıllık sağ kalım oranı %20’den azdır. Biz AFP üreten mide kanserinde standart kemoterapiye immunoterapi ekleyerek yanıt aldığımız bir olguyu sunuyoruz. 57 yaşındaki erkek hastanın karın ağrısı ve kilo kaybı nedeniyle yapılan sistemik görüntülemelerinde mide duvar kalınlaşması, karaciğer ve batın içinde yaygın metastatik lezyonlar saptandı. Mideden alınan endoskopik biyopsi ‘PDL-1 (programmed death-ligand 1) pozitif mide adenokarsinom’ olarak sonuçlandı. Karaciğerdeki büyük kitleler ve eş zamanlı çok yüksek AFP düzeyi [2143 ng/ml (normal <8 ng/ml)] olan hastada senkron bir hepatosellüler karsinom radyolojik olarak ekarte edilemedi. İkinci bir biyopsi yerine mevcut mide adenokarsinom preparatları yeniden değerlendirildi ve AFP ile immunohistokimyasal boyanma görüldü. Karaciğer metastazlı evre 4 hastada FOLFOX (folinik asit, 5-florourasil, oksaliplatin) protokolüne nivolumab eklendi. 6 kür sonrasında AFP değerinde %60’dan fazla azalma görüldü (832 ng/ml). İlaç yan etkisi görülmeyen hastada tedaviye devam edildi. 10 kür FOLFOX + nivolumab sonrası toraks ve abdomen BT görüntülemesinde progresyon lehine mikst yanıt, karaciğerde yeni gelişen kistik metastaz ve ayrıca marker progresyonu da olması nedeniyle hastaya 2. sıra tedavisinin paklitaksel + ramucirumab şeklinde verilmesi planlandı. Olgumuzda tanı anında hem karaciğer hem midede kitlesel lezyon olup radyolojik olarak hepatoselüler karsinom ekarte edilememişti. Midedeki kitlesel lezyondan alınan dokuda AFP ile immunohistokimyasal pozitiflik saptanmasıyla ‘AFP üreten mide kanseri’ tanısı kesinleşti. FOLFOX tedavisine PDL-1 pozitif olması nedeniyle nivolumab eklendi ve yarar sağlandı. Oldukça nadir görülen ve tedavi seçenekleri kısıtlı olan AFPPGC’de uygun durumlarda standart tedaviye immunoterapi eklenmesi yanıt oranını artırabilmektedir.