46. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ, 28 - 31 Ekim 2020, sa.288, ss.199
Blinatumomab değişik bölgeleri ile T hücreler üzerindeki CD3 ve B hücreleri üzerindeki CD19’u tanıyan bispesifik bir monoklonal antikordur
ve ülkemizde ve dünyada relaps/refrakter B prekürsör akut lenfoblastik
lösemi tedavisinde kullanılmaktadır. İlacın yol açtığı sitokin salınım sendromu ilacın Faz II sürecinde ortaya konmuş olup IL-6, IL-10 ve IFN-gamma
salınımı ile karakterizedir[1]. 34 yaşında erkek hasta Ocak 2020’de hastanemiz acil servisine ateş halsizlik şikayeti ile başvurdu. Pansitopenik olarak
izlenen hastanın öyküsünde Ocak 2019’da Ph+ B-Akut lenfoblastik lösemi
tanısı aldığı 8 kür HyperCVAD tedavisini suç öyküsü nedeniyle düzensiz
olarak aldığı, sosyal sigorta problemi nedeniyle tirozin kinaz inhibitörü
tedavisi alamadığı, pulmoner aspergillozun sekonder profilaksisi için oral
vorikonazol kullandığı görüldü. Kemik iliği aspiratı ile relaps B-ALL tanısı
konulan hastaya Ocak 2020’de FLAG-IDA tedavisi verilerek morfolojik tam
remisyon elde edildi. Dasatinib tedaviye eklendi. 10/10 uyumlu akraba dışı
kök hücre donörü bulunan hasta donörün mobilizasyonu yapılırken Nisan
2020’da relaps oldu ve blinatumomab başlandı. 30.04.2020’de 9 mcg/gün
infüzyona başlandıktan sonra 06.05’de 28 mcg/gün dozuna çıkıldı, doz
artışı sonrası ateş, şiddetli baş ve genel vucüt ağrısı tarifleyen hastanın
akut faz reaktanlarında artış izlendi. Kan ve idrar kültürlerinde üremesi
olmayan hastanın kranyal görüntülemesinde patoloji saptanmadı. Geniş
spektrumlu antibiyotikler ve antifungal tedavi altında CRP progresyonu
devam eden hastada sitokin salınım sendromu düşünüldü. Hastanın
infüzyon sürecindeki yönetimi aşağıdaki şekil ile gösterilmiştir.
Tedavinin 12., 16. günlerinde ve 18. gününden itibaren her gün düşük
doz steroid tedavisi alan hastanın ateşi düşmüş, ağrıları gerilemiş, sitopenileri tekrarlamamıştır. Tedavi bitimi sonrası alınan kemik iliği aspiratında
morfolojik tam remisyon izlenmiş ve hastada allojeneik kök hücre nakli
ile tedaviye devam etmiştir. Blinatumomaba bağlı sitokin salınım sendromunda destek tedavinin yanısıra steroidler, tosilizumab, ilacın kesilmesi
gibi tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Hastada steroid tedavisine iyi
yanıt alınmış, blinatumomab tedavi etkisizliği izlenmemiştir. Steroidlerin
blinatumomab etkisi ile aktive olan T hücre popülasyonunda negatif etki
yaratacağı korkusu olsa da mevcut klinik verilerin ışığında teorik bir çekince olarak kalmıştır[2].