Transperitoneal Laparoskopik Polar Parsiyel Nefrektomi ve Toplayıcı Sistem Onarımı


Taşdemir M. D., Yılmaz S. H. B., Değer M. D., Özer M. S., Gürses M., Sarıkaya A. E., ...More

6. Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi, Antalya, Turkey, 5 - 08 March 2020, pp.38

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.38
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

AMAÇ: Laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılan hastalarda kitlenin endofitik yerleşim gösteren tarafın disseksiyonu sırasında toplayıcı sistem açıklığı gelişebilmektedir. Bu video sunumumuzda transperitoneal laparoskopik polar parsiyel nefrektomi yaptığımız hastamızda oluşan perop toplayıcı sistem açıklığının onarımı ve nefron koruyucu cerrahi deneyimimizi paylaşmayı amaçladık.

MATERYAL & METOD: Herhangi bir şikayeti olmayan, genel kontrol amacıyla tarafımıza başvurmuş olan hastanın USG sonucunda sağ böbrekte kitlesel lezyon saptandı. Kontrastlı abdomen MRI çalışılan hastanın sağ böbreğinde ekzofitik uzanım gösteren 34 mm ön planda RCC düşünülen kitlesel lezyon tespit edildi. Renal nefrometri skoru 5X olarak hesaplanan hastaya transperitoneal laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılması kararı alındı.

BULGULAR: Hastaya 70° flank pozisyon verildi. Palmer noktasından veres iğnesi kullanılarak pneumoperitoneum oluşturuldu. Umblikusun süperiorundan 15 mm’lik port koyularak abdomen içi vizüelize edildi. Eşkenar üçgen oluşturacak şekilde 2 adet 10 mm’lik port ve karaciğer ekartörü için ksifoid altından 10 mm’lik port direk görüş altında yerleştirildi. Karaciğer ve safra kesesi serbestleştirildi. Toldt hattı disseksiyonu ile asendan kolon medialize edilerek retroperitoneuma girildi. Üreter bulundu, trase takip edilerek renal hiluma ulaşıldı. Renal arter ve ven disseke edildi. Perirenal yağlı doku disseksiyonunun ardından böbrek alt poldeki kitle ve salim böbrek sınırı görüldü. Renal artere klemp yerleştirilerek iskemi oluşturuldu. Kitlesel lezyonun disseksiyonu sonrasında toplayıcı sistem açıklığı oluştuğu görüldü ve primer onarıldı. Renal korteks ve medulla kanama kontrolü için süturize edildi. Kitlesel lezyon endobag içerisinde dışarı alındı. Operasyon sırasında total aspirasyon 150 cc, total iskemi süresi 20 dakika, operasyon süresi ise 65 dakikaydı. Postop 1. günde sondası, postop 4. günde dreni çekilen hasta taburcu edildi. Patoloji sonucu T1a berrak renal hücreli karsinom olarak yorumlandı.

SONUÇ: Laparoskopik parsiyel nefrektomi operasyonu sırasında oluşabilecek toplayıcı sistem açıklılarının yönetimi konusundaki deneyimimizi paylaşmayı amaçladığımız bu sunum, nefron koruyucu cerahinin uygun hasta grubunda, uygun ameliyathane koşullarına sahip, deneyimli cerrahi ekiplerce güvenle kullanılabilecek bir yöntem olduğunu göstermektedir.