BÖLGESEL KAPSAMLI EKONOMİK ORTAKLIK (RCEP) ANLAŞMASI ÜZERİNE İKTİSADİ BİR DEĞERLENDİRME


Ateş E.

Doğu Asya Araştırmaları Dergisi, cilt.5, sa.9, ss.44-70, 2022 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 5 Sayı: 9
  • Basım Tarihi: 2022
  • Dergi Adı: Doğu Asya Araştırmaları Dergisi
  • Sayfa Sayıları: ss.44-70
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Küreselleşmenin ortaya çıkmasıyla beraber, ticaretin serbestleştirilmesi düşüncesi ivme kazanmıştır. Bu süreç, doğu bloku ülkelerinin liberal ekonomiye geçmeleri ile daha da hızlanmıştır. Küresel ticaretin düzenlenmesi için 1947 yılında imzalanmış olan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) kurumsal hale getirilerek, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) 1995 yılında faaliyete geçirilmiştir. Küresel ticareti serbestleştirmek için öncelikle WTO öncülüğünde ve çok taraflı çabalar ortaya konulmuştur. Fakat bu çabalar 2001 yılında gerçekleştirilen Doha Kalkınma Turu sırasında çıkmaza girmiştir. Bunun üzerine ülkeler çok taraflı çabalardan vazgeçerek, iki veya birkaç ülkenin katılımı ile oluşturulan bölgesel ticaret anlaşmalarına yönelmişlerdir. Çin, 2001 yılında WTO üyesi olmuştur. Bu tarihten itibaren Çin’in dünya ticareti içerisindeki payı hızla artmıştır. Çin’in dünya ticaretinden aldığı payın hızla artması nedeniyle başta ABD olmak üzere bazı gelişmiş ülkeler bölgesel ticaret anlaşmalarına yönelerek güvenli bir ticaret alanı oluşturmaya çalışmaktadırlar. Çin’de bu politikaya, kendi güvenli ticaret alanını oluşturmaya çalışarak cevap vermiştir. Çin’in güvenli ticaret alanı oluşturma stratejisinin iki ana unsuru bulunmaktadır. Birincisi; ülkelerin ulaşım başta olmak üzere altyapı kapasitelerini geliştirerek ticaret maliyetlerini azaltmayı amaçlayan Bir Kuşak Bir Yol (One Belt One Road) projesidir. İkincisi ise; Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) adı verilen ve 15 ülke katılımı ile imzalanmış olan serbest ticaret anlaşmasıdır. Çalışmada; RCEP anlaşmasına giden süreç, nedenleri, amaçları, dünya ticareti açısından önemi irdelenmiştir. Buna ek olarak anlaşmanın en büyük paydaşı olan Çin’in 2010-2020 dönemi ihracat ve ithalat verileri incelenmiş ve yoğunlaşma oranı (Concentration Ratio-CR), Herfindal- Hirschman endeksi (HH- Index), ticarette entropi endeksi (Trade Entropy Index- TE), Nispi Entropi Endeksi (Relative Entropy Index- REI) ve bilateral ticarette yoğunlaşma endeksleri (Bilateral Trade Intensity Index- BT) ile ülkeler arasındaki ticari yoğunlaşma hesaplanmıştır. Sonuç olarak, ihracatta Çin’in tüm üyelere yoğunlaşmasının olduğu; ithalatta ise Endonezya, Güney Kore, Malezya’ya yoğunlaşmasının var olduğu görülmüştür.