’Bir üniversite hastanesine başvuran zehirlenme olgularına uygulanan ekstrakorporeal tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi’


Koca P., Hocaoğlu Aksay N., Heybeli C., Yıldız S., Çelik A.

26. Ulusal ve 1. Uluslararası Farmakoloji Kongresi / 26th National and 1st International Pharmacology Congress , İstanbul, Türkiye, 4 - 06 Kasım 2021, ss.410

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.410
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Çalışmada, 01 Ocak 2011-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi (DEÜTF) İlaç ve Zehir Danışma Merkezi’ne (ZDM) danışılan ve ekstrakorporeal tedavi yöntemleri uygulanan zehirlenme olgularının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç-Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı nitelikteki araştırmada, ekstrakorporeal tedavi yöntemi uygulanan olguların demografik verileri, zehirlenme özellikleri, klinik belirti ve bulguları, uygulanan ekstrakorporeal tedavi ve ekstrakorporeal tedavi dışı yöntemler, izlem ve sonuç verileri değerlendirildi. DEÜTF ZDM, Nefroloji Bilim Dalı kayıt formları ve hastane otomasyon sisteminden elde edilen veriler, SPSS-24 (SPSS INC., Chicago, IL, USA) programına kaydedildi. İstatistiksel analizde Student’ın t-testi, Mann-Whitney U, ki-kare testi, Fisher’s exact test ve lojistik regresyon analiz yöntemleri kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya zehirlenme nedeniyle ekstrakorporeal tedavi yöntemi uygulanan 75 kişi dahil edildi. Genel yaş ortalaması 51.5±19.7 yıl olup, erkek olgular çoğunluktaydı (45, %60.0). Olguların %58.7’si akut, %25.3’ü kronik, %16.0’ı kronik zeminde akut zehirlenme olarak değerlendirildi. Zehirlenmelerin %58.7’si istem dışı, %41.3’ü istemli idi. En sık zehirlenme etkenleri sırasıyla metanol (%37.3), lityum (%18.7), karbamazepin (%10.7) ve digoksindi (%6.7). Başvuru sırasında olguların %2.7’sinde (2) klinik belirti ve bulgunun olmadığı, %24.0’nda hafif, %26.7’sinde orta, %46.7’sinde ise ağır klinik belirti ve bulguların görüldüğü saptandı. Tüm hastalara uygulanan ekstrakorporeal tedavi yöntemi “hemodiyaliz” olup, olguların yaklaşık üçte birine (%29.3) özgül antidot tedavisi uygulandığı saptandı. Hemodiyaliz uygulama nedeni, olguların %74.7’sinde “maruz kalınan maddenin eliminasyonunun artırılması” iken, %25.3’ünde “renal destek amaçlı” idi. Hemodiyaliz sırasında en sık görülen komplikasyon hipotansiyondu. Olguların %26.7’si servise yatırılıp, %73.3’ü yoğun bakımda izlendi. 50≤ yaş erkeklerin yoğun bakıma yatırılma oranı kadınlara göre anlamlı ölçüde yüksek idi (p<0.05). Olguların 21’i (%28.0) öldü. Sonuç: Ekstrakorporeal tedavi uygulanan zehirlenme olgularının tümüne destek tedavi ve hemodiyaliz uygulanmıştır. Ayrıca, sağkalım üzerinde etkili faktörler olarak tespit edilen; mekanik ventilasyon ihtiyacı, hastanın 50 yaş ve üzerinde olması, başvuru sırasında GKS’nun 8’in altında olması, hemodiyaliz sırasında hipotansiyon gelişimi, kan pH ve bikarbonat değerlerinin düşük olması önemlidir ve tedavi yönetiminde dikkate alınmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Zehirlenmeler, Ekstrakorporeal Tedavi, Metanol, İlaç ve Zehir Danışma Merkezi