Birinci Basamakta Klinik Değerlendirmenin Gücü : Olgu Sunumu


Ay M., Delibaş Ş., Mevsim V.

Uluslararası Ege Bölgesi Aile Hekimliği Kongresi- IARCOFAM, İzmir, Türkiye, 2 - 04 Mayıs 2025, ss.119-120, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.119-120
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

BİRİNCİ BASAMAKTA KLİNİK DEĞERLENDİRMENİN GÜCÜ: OLGU SUNUMU Mekan AY, Şeyma DELİBAŞ, Vildan MEVSİM Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, İzmir Giriş: İdrar yolu enfeksiyonları (İYE), kadınlarda sık görülen, genellikle tipik semptomlarla seyreden enfeksiyonlardır. Ancak bazı olgular klasik dizüri, pollaküri gibi yakınmalar olmaksızın, yalnızca bulantı gibi non spesifik şikâyetlerle başvurabilir. Bu tür durumlarda, özellikle ikinci basamakta tanıya ulaşmak için çok sayıda ileri tetkik yapılabilmekte; bu ise hem zaman, hem maliyet kaybına hem de hasta memnuniyetsizliğine yol açabilmektedir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin temel ilkeleri arasında yer alan ilk temas, bütüncül yaklaşım ve kaynakların etkili kullanımı, bu gibi durumlarda tanıya daha hızlı ve sade bir şekilde ulaşılmasını sağlar. Bu olgu, klinik bilgiyle desteklenmiş basit bir idrar tahlili sayesinde, ikinci basamakta gereksiz tetkiklere ihtiyaç duyulmadan doğru tanıya ulaşılabileceğini göstermektedir. Olgu Sunumu: 53 yaşındaki kadın hasta, iki aydır devam eden, özellikle sabahları artan bulantı şikâyetiyle başvurdu. Kusması yoktu. Gebelik testi negatifti. Daha önce gastroenterolojiye yönlendirilmiş; batın USG’si normal bulunmuş, endoskopi planlanmış ve antiemetik tedavi başlanmıştı. Ancak semptomlarda düzelme olmamıştı. Aile hekimi tarafından yapılan muayene doğaldı. Yapılan tam idrar tahlilinde lökosit esteraz (+++), lökosit 10–15 görülmesi üzerine İYE ön tanısıyla antibiyotik başlandı. Beş gün sonra bulantı tamamen gerilemişti. Sonuç: Bu olgu, birinci basamakta basit ve hedefe yönelik bir değerlendirme ile, ikinci basamakta yapılabilecek zaman alıcı ve maliyetli tetkiklerin önüne geçilebileceğini göstermektedir. Non-spesifik yakınmalarla başvuran hastalarda, aile hekiminin temel araçlarla etkili tanıya ulaşabilme kapasitesi, birinci basamağın sağlık sistemindeki değerini bir kez daha ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: birinci basamak, idrar yolu enfeksiyonu, non-spesifik şikayetler

THE POWER OF CLINICAL ASSESSMENT IN PRIMARY CARE: A CASE REPORT Mekan AY, Şeyma DELİBAŞ, Vildan MEVSİM Dokuz Eylul University Introduction: Urinary tract infections (UTIs) are common infections in women, typically presenting with classic symptoms. However, some cases may present without typical complaints such as dysuria or increased frequency, instead manifesting solely with non-specific symptoms like nausea. In such situations, especially in secondary care, numerous advanced investigations may be conducted to reach a diagnosis; this can lead to both time and cost inefficiencies, as well as patient dissatisfaction. The fundamental principles of primary healthcare, including first contact, a holistic approach, and effective use of resources, enable a quicker and more straightforward path to diagnosis in such cases. This case demonstrates that, supported by clinical knowledge and a simple urinalysis, an accurate diagnosis can be achieved without the need for unnecessary investigations in secondary care. Case Presentation: A 53-year-old female patient presented with a two-month history of nausea, particularly worsening in the mornings. She had no vomiting. A pregnancy test was negative. She had previously been referred to gastroenterology; her abdominal ultrasound was normal, endoscopy was planned, and antiemetic treatment was initiated. However, her symptoms did not improve. Examination by the family physician was unremarkable. A complete urinalysis revealed leukocyte esterase (+++) and 10–15 leukocytes per high-power field, leading to a preliminary diagnosis of UTI, and antibiotics were initiated. Five days later, the nausea had completely resolved. Conclusion: This case illustrates that a simple and targeted assessment in primary care can prevent time consuming and costly investigations that might be conducted in secondary care. In patients presenting with non specific complaints, the capacity of the family physician to reach an effective diagnosis using basic tools once again highlights the value of primary care within the healthcare system. Keywords: Primary Care, Urinary Tract Infection (UTI), Non-specific Symptoms