PRKAR1A Varyantı ilişkili primer pigmente nodüler adrenokortikal hastalık (ppnad)'lı 3 olgu ve Carney kompleksinde yeni bir fenotip : Lenfoma


Yüksek Acinikli K., Acar S., Paketçi A., Kırbıyık Ö., Erbaş İ. M., Besci Ö., ...Daha Fazla

5. Ege Endokrin Hastalıklar ve Genetik Sempozyumu, İzmir, Türkiye, 8 - 11 Mart 2023

  • Yayın Türü: Bildiri / Yayınlanmadı
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş

ACTH bağımsız nodüler adrenokortikal hiperplazi çocuklarda Cushing sendromunun (CS) nadir bir sebebidir. Mikronodüler adrenal hiperplazinin en sık nedeni olan primer pigmente nodüler adrenokortikal hastalık (PPNAD), genellikle protein kinaz A (PKA) düzenleyici alt birim tip IA (PRKAR1A) kodlayan gen varyantları sonucunda meydana gelir ve %60-70 oranında Carney kompleksinin bir bileşenidir. Literatürde ülkemizden PPNAD ile ilgili bir yayına rastlanmamıştır. Burada, PPNAD tanısı sonrası PRKAR1A varyantı saptanan, yeni genotipik ve fenotipik özellikleri bulunan üç olgu irdelenmiştir.

Olgular

Çalışmaya iki farklı aileden üç kız olgu (Olgu 1: 11 yaş, Olgu 2: 16 yaş, Olgu 3: 12 yaş) dahil edildi. Olgular cushingoid yüz görünümü, abdominal obezite ve hirşutizm kliniği ile başvurdu. Olgu 2 ve 3’te ek olarak hipertansiyon mevcuttu. Hiperkortizolemi tarama testleri CS ile uyumlu (1 mg deksametazon supresyon testlerinde baskılanamayan kortizol değerleri, 24 saatlik yüksek idrar kortizol düzeyleri) ve ACTH değerleri baskılı idi. Adrenal görüntülemelerinde bilateral nodüler adrenal hiperplazi saptandı ve bilateral adrenalektomi sonucunda histopatolojik incelemeler PPNAD ile uyumlu bulundu; olgu 1’de mikronodüler hiperplazi, akraba oldukları sonradan öğrenilen olgu 2 ve 3’te ise nadir bir görülme şekli olan makronodüler hiperplazi saptandı. Postoperatif dönemde komplikasyon izlenmeyen olgulara hidrokortizon ve fludrokortizon tedavisi başlandı. Tüm olgularda PRKAR1A gen analizi yapıldı. Olgu 1’de literatürde bildirilmemiş ancak HGMD’de Carney kompleksi ile ilişkilendirilmiş heterozigot IVS4+5G>A varyantı, olgu 2 ve 3’te ise literatürde tanımlanan, olası patojenik c.349G>T (p.V117F) varyantı saptandı. Carney kompleksinin diğer bulgularına yönelik klinik ve radyolojik incelemeler normaldi. Olgu 1’de CS tanısından yaklaşık üç yıl sonra, Carney kompleksi hayvan modelinde yatkınlığı gösterilmiş olan ama insanlarda daha önce hiç bildirilmemiş Hodgkin lenfoma gelişti. Olgu 2-3’ün ise CS kliniğindeki yetişkin bir akrabasında da bilateral makronodüler adrenal hiperplazi ve aynı varyantın saptandığı öğrenildi.

Sonuç

Bulgularımız PRKAR1A varyantı ilişkili PPNAD’nin genotip-fenotip spektrumunu genişletmektedir. PPNAD’li çocuk olgularda makronodüler hiperplazi de gözlenebilir. Daha önce Carney kompleksi tümör sendromu fare modelinde gösterilmiş olan lenfoma yatkınlığı insanlarda da görülebilir.