Eğiten Kitap Yayıncılık - Matbaacılık, Ankara, 2022
Sevgili Dostlar,
IV. Sosyal Psikoloji Kongresi alandan hemen
herkesin katkı sunduğu bir hazırlık sürecinin sonunda 11-12 Haziran 2022
tarihlerinde Dokuz Eylül Üniversitesi’nde dayanışmacı, üretken ve insandan yana
bir geleneğin çizgisinde hakkıyla gerçekleştirildi. Kongre iki yıllık bir
pandemi döneminin sonunda alanımızda yaptığımız ilk yüz yüze etkinliklerden
biriydi. Pandeminin yanı sıra ekonomik ve siyasal çalkantılara da bağlı olarak
yaygın bir şekilde Belirsizlikler Çağı diye anılmaya başlanan bir dönemde
yapıldı kongremiz. Sosyal psikolojinin değerli birçok temsilcisi, alanın
mirasçısı genç meslektaşlarımız ve öğrencilerimiz böylesi tarihsel bir
atmosferde bir araya gelmişlerdir.
Bu sebeplerle 2022 yılı karanlık bir dönemin
parçası olarak görülebilir. Ne de olsa bilime güvenin zayıfladığı, aklın
zaferinin sorgulandığı bir dönemin devam ettiği bir zaman dilimine karşılık
geliyordu. İnsana olan inancımızı yitirmenin getirdiği o umutsuzluk duygusunun
ağır geldiği bir nesnellikte toplandı kongremiz.
Ama ne mutlu ki bir yandan da bu karanlık
dönemin geride kalmakta olduğuna dair emarelerle dolu bir zamanda gerçekleşti
IV. Sosyal Psikoloji Kongresi. Ve ne mutlu ki kongremiz sosyal psikolojinin
umut üreten ışığını taşıma misyonunu fazlasıyla yerine getirdi. Sosyal
psikolojinin onlarca ve onlarca yıl biriktirdiği bilgiden süzülüp gelen insan
anlayışıyla yapıldı kongremiz. Sosyal psikoloji alanının temsilcileri olarak
biliyoruz ki insanın özünde ne kötülük vardır ne iyilik. İnsanı iyi eyleyen ve
insanı bilinçli, ahlaklı, yaratıcı ve insanca bir eylemliliğin öznesi kılan,
bireyin içinde yaşadığı toplum, o bireyle-toplum arasındaki ilişkilerdir. O
yüzden umut her zaman ama her zaman sosyal psikolojiye içkindir. IV. Sosyal
Psikoloji Kongresinde ülkemizde ve dünyada insanlığın karşı karşıya kaldığı pek
çok sorunu konuşup tartıştık birlikte. Sorunların çözümlerini tartışırken,
bilime olan güvenimizi, insana olan inancımızı pekiştirmeyi unutmadık.
Bu bakış açısını temel alan kongremize insanı
kucaklayan bakışıyla bize çok şey öğreten bir hocamızı anarak başladık, Çiğdem
hocamızı yad ederek açtık ilk kongre gününü. Çiğdem Kağıtçıbaşı hocamızın bize
bıraktıkları sadece kuramları, araştırmaları ve yetiştirdiği öğrencilerle
sınırlı değildir. Tarihin akışı içinde bir duruş, toplumu ve dünyayı daha iyi
olana dönüştürmeye dönük bir iradedir onun mirası.
IV. Sosyal Psikoloji Kongresinin ilk günü o
mirası devam ettiren bir hocamıza Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı Yaşam Boyu
Başarı Ödülü’nü takdim etme mutluluğunu yaşadık. Çiğdem hocamızın aile değişim
modelini zenginleştiren, çoğaltan araştırmalarıyla tanıdığımız, yaptığı çok
sayıda ve çok değerli çalışmalarla cinsiyetçiliğin ve ayrımcılığın doğasına
dair anlayışımızı derinleştiren bir kılavuz olarak benimsediğimiz, Çiğdem
hocamızın ilk doktora öğrencisi olan Prof. Dr. Hale Bolak Boratav’ı
kongremizde ağırlamaktan ve kendisine Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı Yaşam
Boyu Başarı Ödülü’nü takdim etmekten onur duyduk. Hale hocamızın psikoloji
biliminin içine sinen ayrımcı yanlılıkları karşısına almış, eşitlikçi bilimsel
bir yaklaşımın peşine düşmüş bir hocamız olarak derslerle dolu akademik
serüvenini anlattığı konuşması ulusal sosyal psikoloji camiasının kolektif
belleğinde hep yer tutacak. Bu tarihi konuşmanın özetini bu kitapta
bulabilirsiniz.
IV. Sosyal Psikoloji Kongresi’nin güzel sürprizlerinden
biri olarak Çiğdem hocamızın sevgili kızı Elif Kağıtçıbaşı ve değerli
hocamız Demet Kara kongremizi onurlandırdılar. Hepimizin bildiği üzere
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı bilimsel bilgiyi gündelik hayatta insanlarımızın
hizmetine sunma konusunda hep büyük bir gayret göstermişti. Onun kaldığı yerden
devam eden Elif Kağıtçıbaşı ve Demet Kara kongre açılışında bizlere yürütmekte
oldukları PERGEL Projesi’ni anlattılar. Bu projeye dair kısa bir
bilgilendirme metnini bu kitap kapsamında sizlerle paylaşma fırsatı bulduğumuz
için çok mutluyuz. Umarız bu kongre çalışmalarının ucundan tutacak, onu
daha fazla insana ulaştıracak dost eller bulmalarına da vesile olmuştur.
90’lı yıllarda parmakla sayılacak kadar az
psikoloji bölümü vardı ülkemizde. Yaptığı işlerle büyük, ama sayıca küçük bir
camiaydık. Son on yılda çoğaldık, belki istediğimizden biraz fazla
büyüdük. Ama bir yandan da kalabalıklar güzeldir. Kalabalıklar yeni
hayallere ve bu hayallerin gerçekleşmesine imkân verir. PERGEL Projesi gibi
toplumun faydasına değerli uygulamaların memleketin her köşesine ulaşmasını
mümkün kılar. Sosyal psikoloji camiası olarak uygulama alanlarımızı ülkemizde
de var etmek, onları tanıtmak, tanımlamak ve günlük hayatta bilimsel bilgimizi
insanlarımızın hizmetine sunmak gibi hayallerimiz var artık. Henüz
keşfetmediğimiz çok yol var sosyal psikolojide. Hayalimiz o yolları yürümek.
IV. Sosyal Psikoloji Kongresinin ikinci günü Prof.
Dr. Hacer Harlak hocamız turizm ve psikoloji ilişkisine dair bir
konuşma yaparak sosyal psikolojinin hemen hiç bilmediğimiz yollarından birine
ışık tuttu. Akademinin en güzel, en heyecan verici anlarından biridir: Bir
konuya özgün bir bakış açısı getirebilmek, onu dönüştürmek, kendi deneyimlerin
ve biriktirdiklerini yeni bir düşünce üretebilmek. Hacer hocamızın konuşması da
böyle bir heyecana karşılık geldi hepimiz için. Bu değerli konuşmanın özetini
bu kitapta sizlerle paylaşabildiğimiz için mutluyuz.
Kongremizde sosyal psikoloji krizi ve
çözümleri, ayrımcılık, toplumsal cinsiyet, romantik ilişkiler, pandemi,
yaratıcılık, ebeveyn ve çocuk ilişkileri gibi farklı konu başlıklarına sahip on
altı panel düzenlendi. Panellerde dünyadaki gelişmeleri takip eden ama özgün
bakış açıları üretebilen bakış açılarının hakimiyeti, sorunlara yönelik
bilimsel çözümler üretme arzusu ve genç meslektaşlarımızın üretkenliği
alanımızın geleceğine dair umutlarımızı perçinledi. Bu değerli panellerin
özetlerini yine kitabımızda sizlerin ilgisine sunuyoruz.
IV. Sosyal Psikoloji Kongresinde büyük emekler
verilmiş yetmişin üzerinde poster bildiri sunuldu. Posterler sosyal
psikolojinin konu çeşitliliğini kapsayan bir zenginliğe sahip oldukları kadar
içerik analizlerinden deneysel çalışmalara yöntemsel açıdan da geniş bir
yelpazeye sahiptiler. Her biri tartışmasız önemli çalışmalar olmakla birlikte
poster bildiriler arasında üç tanesi özgün değeri, yöntemsel gücü ve alana
katkısı ile öne çıktılar. Sosyal psikoloji alanında pek çok değerli hocamızın
dahil olduğu hakem değerlendirmeleri, sekreteryada görevli hocalarımızın
görüşleri ve bağımsız bir değerlendirme komisyonunun puanlamalarının sonunda Metin
Ege Salter ve Mehmet Harma “Bağlanma ile Ahlaki Temeller
Arasındaki İlişki ve Bilişsel Stilin Rolü” isimli çalışmalarıyla En İyi
Poster Bildiri Birincilik Ödülüne; Gülben Bağlıcakoğlu ve Mehmet
Peker “ Eylem-Durum Yöneliminin Kişi-İçi Bakış Açısıyla İncelenmesi: Beklenen
Görev Zorluğu ve Durumluk Duygulanımın Rolü” isimli çalışmalarıyla En
İyi Poster Bildiri İkincilik Ödülüne; Mehmet Fatih Bükün, Erkin Sarı ve
Emine Yücel “İç Grubun Çevreye Duyarlılık Normunun İhlaline Gösterilen
Tepkilerde Duyguların Rolü” isimli çalışmalarıyla En İyi Poster Bildiri
Üçüncülük Ödülüne layık görüldüler. Kendilerini bir kez daha tebrik ediyor,
başarılarının devamını diliyoruz.
Kongre boyunca yapılan sunumları, panelleri,
posterleri, katılımcıları saymak ve sizlere bu önsöz kapsamında özetlemek kolaydı,
ama yeni kurulan dostlukları, birlikte yapılan planları, belirlenen yeni
hedefleri, kaç kişinin uzun zamandan sonra yaşadığı ilkleri ve ardında kalan
güzel anıları buradan aktarmamız mümkün değil. Kongremize katılan herkese
bunların hepsini mümkün kıldıkları için teşekkür ederiz.
Sevgili dostlar, bu önsözü kapatmadan önce, kongrede
başlayan dayanışmamızı devam ettirebilmek adına, sizleri psikoloji alanından
tüm akademisyen ve doktora öğrencilerinin üye olabildiği academia email grubuna
davet etmek isteriz. Üye olmak isteyenlerin
https://groups.google.com/g/academia_tpd adresinden üyelik katılım isteği
göndermesi ve bu istekte kendileriyle ilgili (kurum, alan, unvan vb.)
bilgilerini vermesi yeterlidir. Daha önceki yıllarda Yahoo üzerinden gruba üye
olmuş değerli meslektaşlarımızın da Google platformuna aktarılmak durumunda
kalınan academia listesine yeniden başvurmaları gerekmektedir.
Bir sonraki kongrede buluşmak ve dostluğumuzu
tazelemek dileğiyle…
Kongre
Düzenleme Kurulu Başkanı
Doç. Dr.
İnci Boyacıoğlu