Türkiye de Japonya Çalışmaları Konferansı 1 Bildiri Kitabı, Selçuk Esenbel,Erdal Küçükyalçın, Editör, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, ss.227-247, 2012
‘Oe Edebiyatı’ sürekli bir yazma yöntemi arayışı olarak tanımlanabilir.
1994’te Nobel ödülüne layık görülen Oe Kenzaburo ‘yaratıcı okuma’
eylemiyle yaratıcı yazı eylemi arasındaki dinamik etkileşimden
yararlanarak son derece özgün bir ‘roman (yazma) yöntemi’ oluşturmuştur.
Bu yöntem, yazarın hem edebî eserler hem de edebiyat ‘kuram’ı anlamında
‘dünya edebiyatı’ okumalarını temel alıyordu. Rus biçimciliği,
yapısalcılık, post-yapısalcılık ve nihayet (Edward Said’in
çalışmalarıyla popüler kılınmış olan) postkolonyalizm gibi kuramları
yakından incelemiş ve bunları ‘roman (yazma) yöntemleri’ne uyarlamıştı.
Oe’nin bir ‘dünya edebiyatı’ yazarına dönüşmesine katkıda bulunan, onun
yakın ‘kuram’ okumaları, ‘alıntılama’, ‘çeviri’ ve ‘belli bir dünya
edebiyatı yazarını/şairini yoğun okuma’ gibi tekniklerle donatılmış bir
roman yazma yöntemiydi. Oe bu yöntem aracılığıyla ‘millî dil’ (kokugo)
ve ‘millî edebiyat’ (kokubungaku) gibi sınırlamaların ötesinde yeni bir
edebî dil yaratmayı denemişti. Ne var ki, Oe’yi postkolonyalizm
tarafından Batı merkezci olmakla eleştirilmiş olan, geleneksel anlamdaki
‘dünya edebiyatı’ kategorisine yerleştirmek çok da uygun olmayacaktır.
Nitekim II. Dünya Savaşı ve müteakip savaş sonrasının maddî-manevî
yıkımlarını deneyimlemiş Japon yazar, 1960’lardan itibaren Batı merkezci
edebiyat kanonunu kuşatmaya başlayan ‘başka bir dünya edebiyatı’ olan
‘Üçüncü Dünya’ edebiyatına özgü keskin bir postkolonyal bilinci içinde
barındırır.