BUĞDAY UNUYLA HAZIRLANMIŞ ÇİKOLATALI KURABİYE VE GLUTENSİZ UN İLE HAZIRLANMIŞ ÇİKOLATALI KURABİYENİN DEĞERLENDİRİLMESİ


Creative Commons License

Aydın B., Bucak T.

in: Gastronomi Turizmi Araştırmaları-1, ÖZDOĞAN OSMAN NURİ,GÜLER MEHMET EMRE, Editor, Detay Yayıncılık, Ankara, pp.607-616, 2024

  • Publication Type: Book Chapter / Chapter Vocational Book
  • Publication Date: 2024
  • Publisher: Detay Yayıncılık
  • City: Ankara
  • Page Numbers: pp.607-616
  • Editors: ÖZDOĞAN OSMAN NURİ,GÜLER MEHMET EMRE, Editor
  • Dokuz Eylül University Affiliated: Yes

Abstract

Etimolojik olarak Eski Yunanca koiliakós κοιλιακός "karın boşluğu (hastalığı) " (Online

Etymology Dictionary, 2024) sözcüğünden gelen çölyak hastalığı; genetik olarak yatkın

bireylerde glutene karşı bağışıklık tepkisi sonucu ortaya çıkan otoimmün bir hastalıktır(Green

& Jabri 2006). Dünyada genel sıklık %1, Türkiye’de ise %1( T. C. Sağlık Bakanlığı, 2023) ile

%0,3 olarak tanımlansa da hastalığın prevelans (Belirli bir zaman diliminde ve bir

popülasyonda mevcut olan hastalığın toplam vaka sayısını ifade eder.) ve insidansı(Belirli bir

zaman dilimi ve popülasyon içinde, bir hastalıkla ilgili olarak yeni ortaya çıkan vaka sayısını

ifade eder. ) ülkeden ülkeye, toplumdan topluma farklılık göstermektedir ve halen tanı almayan

hasta oranının alanlardan daha fazla olduğu düşünülmektedir(Düztaş & Dalgıç, 2022). Bu

nedenle, çölyak hastalığıyla ilgili bilinç düzeyinin artırılmasına yönelik faaliyetlerin

gerçekleştirilmesi ve tanı süreçlerinin desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Çölyak

hastalığının tedavisine yönelik birçok çalışma yapılmasına rağmen kesin tedavisi olmamakla

birlikte, ömür boyu sürdürülen sıkı bir glutensiz diyet ile (Yıldırım, 2020), semptomların

kontrol altına alınması ve bağırsak hasarının iyileşmesi mümkündür. Bu diyetin bir parçası

olarak, çölyak hastaları gluten içeren arpa, buğday ve çavdar gibi besinlerden kaçınmalı ve bu

uygulamayı ömür boyu sürdürmelidirler. Bu nedenle, özel beslenme ihtiyaçlarına sahip bu

bireyler için, gluten içeren tariflerin ikame ürünler kullanılarak yeniden düzenlenmesi büyük

önem taşır. Bu şekilde, tüketilebilecek gıda çeşitliliği artırılarak bu bireylerin daha geniş bir

ürün yelpazesine erişimi sağlanabilir. Glütensiz beslenmede, peynir, et, sebze ve meyve gibi

gıdaların tüketimi genellikle sorun teşkil etmezken, özellikle ekmek ve pastacılık ürünleri gibi

gıdalardan kaynaklanan sınırlamalar nedeniyle, pastacılık alanında geliştirilecek ürünlerin diyet

için önemi büyüktür(Ceylan & Muştu, 2020). Glutenin tamamen ortadan kaldırılması, duyusal

açıdan kalitesiz ürünlerin ortaya çıkmasına neden olabileceğinden, teknolojik özellikleri

açısından muadillerine yakın ve kaliteden minimum düzeyde ödün veren tahıl bazlı glutensiz

ürünlerin üretilmesi büyük önem taşımaktadır(Kola vd., 2022). Bu tarz uygulamaların etkisiyle

de glutensiz gıda ürünleri pazarında küresel ölçekte düzenli bir büyüme

gözlemlenmektedir(Gorach vd., 2024).

Bu çalışmada gıdadan kozmetiğe kadar birçok alanda deneyimleri optimize etmekte

faydalanılan duyusal analiz(Zulkarnain vd., 2024) kullanılmıştır. İlk olarak glutensiz

kurabiyenin reçetesini geliştirmek amacıyla eğitimli panelistlere iki ayrı glutensiz kurabiye

sunulmuş ve sonucunda nihai ürünün reçetesi geliştirilmiştir. Sonrasında ise hazırlanan standart

çikolatalı kurabiyeyle, glutensiz kurabiyeyi karşılaştırmak amacıyla deneklere duyusal

değerlendirme yapılmıştır. Standart reçetelerde doğru ikame ürünleri kullanarak glutensiz

alternatiflerin oluşturulmasının çölyak hastalarının beslenme diyetine pozitif katkı sağladığı

ortaya çıkarken, bu alanda yapılacak çalışmalarla literatüre katkı sağlayarak çölyak hastalığıyla

ilgili farkındalığın artırılmasının öneminin altı çizilmiştir.