in: Disaster Policies on the Sustainable Development Agenda , Önder Bozkurt, Editor, Türkiye İdari Araştırmalar Vakfı Yayınları, Ankara, pp.207-224, 2022
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri doğrultusunda
yoksulluk ve açlığa son vermek aynı zamanda insani gelişme seviyesini
yükseltmek tüm dünya ülkelerinin en önemli gündem maddelerinden biri olmaya
devam etmektedir. Gelişmişlik seviyesi yüksek ülkelerde sosyal eşitsizlik
boyutuyla konu önem arz ederken, gelişmişlik seviyesi daha düşük ülkelerde ise
toplumsal pek çok sorunun çözümünde öncelikli hedefler içinde yerini almaktadır.
Afetler gerek doğal afet gerekse insan kaynaklı afetler şeklinde insan ve diğer
canlıların zarar görmesine neden olmaktadır. Son yıllarda deprem ve diğer doğal
afetler yanında COVID 19 Pandemisi ile de mücadele eden toplumlar, iklim
değişikliği ile birlikte etkisi artan doğa ve insan kaynaklı afet tiplerinin
eşzamanlı maruziyeti ile karşılaşabilmektedir. Toplumlar risklerle geçmişten bu
yana karşılaşmaktadır, ancak yoksulluk ve insani gelişme seviyesi bu riskleri
tanıma, önlem alma, ortadan kaldırma ya da afet tiplerine karşı dirençlilik
kazanmada negatif etkiler barındıran bir sonuç doğurmaktadır. Afetlere
mukavemette yoksullukla mücadele ve insani gelişme seviyesini yükseltme
yadsınamayacak önemde etkili olmaktadır. Bu çalışmada insani gelişme, yoksulluk
kavramsal ve teknik yönleriyle incelenecek, afetlere dirençlilikte ve afetlerin
yoksulluk ve insani gelişmede meydana getirdikleri karşılıklı etkiler üzerinde
durulacaktır.