SADAB 12. ULUSLARARASI SOSYAL ARAŞTIRMALAR ve DAVRANIŞ BİLİMLERİ SEMPOZYUMU, Antalya, Türkiye, 12 - 13 Kasım 2022, ss.1-2
Kullanıcılara duyusal ve psikolojik bir deneyim
yaratan bir dizi araç ve teknikler bütünü olarak ifade edilen sanal gerçeklik
teknolojisi, kullanıcıların, kendilerini sunulan evrenin içinde ve sunulan
senaryonun bir parçasıymış gibi hissedebilme prensibine bağlıdır. İngilizcede “presence” olarak ifade edilen ve türkçe
literatürde “bulunma hissi” (Geriş ve
Tunga, 2020) ya da “bulunuşluk”
(Gökoğlu ve Çakıroğlu, 2019) olarak kullanılan kavram, sanal gerçeklik
teknolojisini eşsiz hale getiren ve sanal gerçeklik temelli çalışmaların odak
noktası haline gelen anahtar öğelerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu
çalışmada kullanıcıların sanal gerçeklik ortamlarında hissettikleri bulunma
hissi seviyelerinin, bireylerin demografik özelliklerine göre farklılık
gösterip göstermediğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda Unity
programı kullanılarak tasarlanan sanal gerçeklik deneyi (tatil senaryosu), kota
örneklem yoluyla seçilen 18-55 yaş arası 50 kullanıcıya deneyimlettirilmiş,
deneyler sonucunda elde edilen veriler SPSS 21.0 programı aracılığıyla analiz
edilmiştir. Çalışma sonucunda tüm boş hipotezler desteklenmiş ve katılımcıların
demografik özellikleri ile sanal gerçeklik ortamlarında bulunma hisleri
arasında anlamlı bir ilişki ya da fark olmadığı tespit edilmiştir.