Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi, no.2, pp.359-396, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
Dünyada ilk olarak 1980’li yıllarda iş yaşamında kullanılmaya başlanan
psikolojik taciz (mobbing) kavramı, özel sektör çalışanları için olduğu kadar kamu
personeli için de önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu çalışmada, kamu personeli
bakımından psikolojik taciz ve psikolojik tacize karşı izlenebilecek hukuki başvuru
yolları incelenmektedir.
İdare hukuku bağlamında, psikolojik tacize maruz kalan bir kamu personeli
öncelikle idari başvuru yollarına başvurabileceği gibi doğrudan idari yargıda dava
açabilir ve maruz kaldığı eylem suç niteliğinde ise Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette
de bulunabilir. Ayrıca yargı yollarını tüketip sonuç alamaması durumunda bir iç hukuk
yolu olarak 2012 yılından itibaren hukuk sistemimizde yerini alan Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuru yoluyla hak arama imkânına da sahiptir.
Kamu personelinin yargı yoluna gitmeden evvel başvurabileceği pek çok idari
başvuru yolu bulunmaktadır. Ancak önemli olan psikolojik tacizin durdurulması ve bir
daha tekrarlanmamasının sağlanması açısından bu başvuru yollarının etkili olmasıdır.
Uygulamada, başvurulan idari kurulların kararlarının bağlayıcı olmaması çoğu zaman
bireyleri yargı yoluna sevk etmektedir. Bu çerçevede idari yargı yerlerinin içtihatları da
günden güne gelişerek şekillenmektedir. Gerek toplumsal farkındalığın artması gerekse
yargı kararlarında birliğin sağlanması açısından ayrı bir yasal bir düzenlemenin
yapılması faydalı olacaktır.