NADİR BİR OLGU: PRİMERİ AKCİĞER SİNOVİYAL KARSİNOMU OLAN OLGU


Mutlu F., Ağaoğlu Şanlı B., Ulugün F. İ., Sevinç M., Gürel D., Şanlı A.

10. Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi, Aydın, Türkiye, 4 - 07 Mayıs 2023, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Aydın
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ: Sinovyal sarkom mezenşimal ve epitelyal diferansiasyon göstermekte ve tüm

yumuşak doku sarkomlarının %5-10 ‘unu oluşturmaktadır. Sıklıkla olguların %65’ine

yakını alt ekstremite yerleşimlidir. Toraksın primer sinoviyal sarkomu ise oldukça

nadir görülmekte olup akciğer, plevra veya göğüs duvarı tutulumu izlenebilir. Ayrıca

literatürde boyun, intraartikular, dil, larenks, mediasitinum, kalp, karın duvarı,

vasküler, retroperiton yerleşimli olgular bildirilmiştir. Biz de nadir görülen primer

akciğer sinoviyal srakomlu olgumuzu sunmaktayız.

OLGU: 60 yaş erkek hasta, 1 aydır öksürük, minör-major hemoptizi ve kilo kaybı

kliniği mevcutmuş. Bilgisayarlı tomografide(BT)’sinde sol parahiler bölgede, 6 cm

boyutunda, sol üst lob bronşunu oblitere eden kitlesel lezyon izlenmiş (SUVmax:4,7).

Hemoptizi sebebiyle yapılan rijid bronkoskopide sol ana bronş tümör ile tamamen

tıkalı olarak izlenmiş. Tanı amaçlı tru-cut biyopsi yapılmış ve patoloji raporu iğsi

hücreli malign tümör ön planda sinovyal sarkom olarak sonuçlanmış. Pet/bt’sinde ek

tutulumu olmayan kitleden malignite tanısı olan hastaya intraperikardiyal sol

pnömonektomi uygulandı. Raporda; mevcut tümörün en büyük boyutu 6 cm, mitotik

hızı (2 milimetre karelik alanda 10'un üzerinde) ve histolojik derecesi yüksek olduğu

belirtilmişti. Tümör mediastinal plevra ve hiler yağlı dokuya, myokard

komşuluğundaki fibröz dokuya invaze ve lenfovasküler aralık invazyonu mevcuttu,

sinir invazyonu yoktu. Bronş ve damar cerrahi sınırları salim, in-situ ya da invaziv

karsinoma rastlanmadı. Disseke edilen 5, 6, 7, 8, 9 ve 10.nolu lenf düğümleri reaktif

özellikte olduğu ancak materyal üzerinden diseke edilen lenf düğümlerinin birinde

sarkom metastazı izlenmişti (T4N1M0).

Hastaya adjuvan 8 kür KT ve 10 seans RT uygulandı. Takiplerinde postop 11. ayda

multilober pnömoni sebebiyle hastane yatışı olan ve yatışı sırasında akut koroner

sendrom gelişen hasta, kardiak arrest sebebiyle kaybedilmiş.

SONUÇ: Akciğerin primer sinovyal sarkomları oldukça nadirdir ve akciğer

kanserlerinin %0,1 ila %0,5'ini oluşturur. Göğüs ağrısı ve dispne en sık tanımlanan

başvuru semptomlarıdır. Toraks görüntülemelerinde mediastinal şifte sebep

olabilecek büyük kitleler olarak tespit edilir. Tümör boyutu nedeniyle tam cerrahi

rezeksiyon genellikle mümkün değildir. Neoajuvan ve adjuvan kemo-radyoterapi ile

tedavi şansı mevcuttur. Beş yıllık sağkalım <%50'dir. Kötü prognostik faktörler; >5 cm

tümör, yüksek mitoz sayısı, nörovasküler invazyon ve sitogenetik SYT-SSX1 varyant

varlığıdır.