Bornova Belediyesi Yayını, İzmir, 1990
Kömürün
yaygın olarak kullanıldığı ve buharın makinede kullanımının bulunmasından
önceki dönemlerde, yerleşik barınma düzeni içinde, çiftçilik yapılmış ya da
konutlarına yakın alanlarda diğer ticari faaliyetler yürütülmüştür. Aile içi
üretimde, bireyler işbölümünü ve ürettikleri bazı malların kontrolünü
gerçekleştirebilmişlerdir. İlk Endüstriyel Devrim bu yardımlaşmayı bozmuş, iş
ailenin dışına çıkıp fabrikaya geçmiştir. Milyonlarca insan aniden ve hızla
değişen kentlerde, gecekondulaşmaya yol açmıştır. Bu yerleşimler yemek ve
uyumaktan başka yeri bulunmayan, zaten ihtiyaç da duyulmayan bir yapıya
sahiptir. Hızla yükselen bir arayışla ticari ekonomide konut hizmetleri meslek
haline dönüşmeye başlamıştır.
Gelişmiş
toplumlarda uyanık zamanın yarısından fazlası konut veya konutun yakınında
geçirilmektedir. Kişi/aile sermayesinin yarısından fazlasını konuta
yatırmaktadır. Sosyal yaşantı, boş zaman ve yaratıcılık faaliyetlerinin hemen
hemen dörtte üçünden fazlası konutta geçirilmekte, kapasiteleri ve değerleri
ile insanlar orada yetişmekte ve mal sahibi olmaktadır.
Çok
genel bir anlatımla, günümüzde sosyo-ekonomik hayatın tüm yönleri konut ile
yoğun ilişkilere sahiptir. Çoğu kere, konut alanı, kadının kocası veya çocukları tarafından "fazla" kullanıldığı
bir genel sahne görünümündedir. Konut, aile içinde en az rekabetin ve en iyi
fırsatların çoğunun gerçekleştirildiği gönüllü beraberlik alanıdır. Ayrıca komşuluk ilişkileri konuta ilişkin faaliyetler
arasında yer alan önemli kente dair konular arasında yer almaktadır.
Farklı
politik sistemlerde ve kültürlerde daima bir "konut sorunu" vardır.
Konut sektörü, konut kaynaklarının kullanımının bireysel ve toplumsal ölçeklerde
paylaşımı ve kaynakların tahsisi ile yakından ilgilidir. Bize göre, konut
sorunları arz ve talep ölçümlerinin zorluğundan ziyade "güç"
ilişkilerinden kaynaklanmaktadır.
Konut
öncelikle sosyal bir alandır. Bu nedenle içinde yaşayanların verimliliği
etkileyen , ekonomik bir yönü de bulunmaktadır. Ekonomik karar sisteminin tercihlerine
bağlı olarak, standardı geliştirilmektedir. Konut stoku, topluluğun/toplumun
mali imkan ve araçları ile konuya verdiği öneme göre şu veya bu şekilde
yaratılmaktadır. Toplumdaki; sosyal, ahlaki, yasal ve diğer iş ilişkileri
yapısı, konut sektörünün ekonomik yönünü şüphesiz etkilemektedir. Bu noktada,
konut için temel kaynaklar, "toprak" ve "sermaye" olarak
görülmektedir. Özellikle kent toprağının paylaşımı ve sermayenin yaratılışı,
toplum tarafından gerçekleştirildiğinden, konut standartlarının ortaya
konulmasında kişisel görüşler/istekler fazla şansa sahip değildir.
Barınma
ihtiyacının karşılanmadığı bir toplumda, sosyal barışın korunması ve huzurun
temini mümkün görülmemektedir. Bu nedenle de konut, kamusal bir hizmet olarak
değerlendirilmektedir. Konutun bir kamusal hizmet olarak değerlendirilmesi ile
konuya başlamak yerinde olacaktır. Mamafih bu kitapta çeşitli yönleriyle uygulamalar
anlatılırken konutla ilgili bilgilerin doğrudan veya dolaylı yer almadığı
herhangi bir bölüm yok gibidir. Kitap teorik ağırlıklı
planlanmıştır. Baskısı tükenmiş olup, temel konular Kent Yönetimi ve Politikası kitabında da yer almaktadır.