Macaristan'da Demokrasinin Gerilemesi ve Avrupa Birliği'nin Tutumu Üzerine Bir Değerlendirme


Akgül Durakçay F.

Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Sempozyumu, İzmir, Türkiye, 2 - 03 Aralık 2022, ss.454

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.454
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Uluslararası düşünce kuruluşu Freedom House 2022 yılı “Otoriter Yönetimlerin Küresel Genişlemesi” başlıklı raporunda dünya nüfusunun yalnızca yaklaşık yüzde 20’sinin “özgür” sıfatını alabilen ülkelerde, yüzde 38’inin ise “özgür olmayan” ülkelerde yaşadığını tespit etmektedir. Üst üste 16 yıldır küresel çapta özgürlüklerin gerilediğine dikkat çekilen raporda öne çıkan hususlardan biri, demokrasi ile otoriterlik arasında bocalayan ülkelerin otoriterliğe doğru kaymış olmasıdır. Bir diğer önemli husus ise, özgürlüklerin gittikçe eridiği yerleşik demokrasilerde yaşanan demokratik gerilemedir. Macaristan, Viktor Orban ve partisi Fidesz’in yönetiminde demokrasinin gerilemesi ile gündeme gelerek demokrasinin pekişmesi için siyasi rekabetin canlılığının yeterli olmadığını gözler önüne seren örneklerin başında gelmektedir. Nitekim bu demokratik gerilemeyi anlamak için demokrasiyi yalnızca özgür, adil ve düzenli seçimlerin yapıldığı bir yönetim biçimi olarak ele alan minimal yaklaşımın ötesine geçerek demokrasinin birtakım liberal değerler ile iç içe geçtiği ve seçilmiş yöneticilerin halka karşı hesap verebilir olduğu anlayışını benimsemek gerekmektedir. Avrupa’da Avro krizi, göçmen krizi, yükselen Avrupa şüpheciliği ve Covid-19 krizi gibi unsurların etkisi ile popülist söylemin “biz” ve “onlar” ikiliğini pekiştiren Orban yönetiminde yargı bağımsızlığı, azınlık hakları, ifade ve toplantı yapma özgürlükleri ve basın özgürlüğü gibi alanlarda demokrasiden gittikçe uzaklaşıldığı görülmektedir. “Liberal olmayan” demokrasi, “sorunlu” ya da “arızalı” demokrasi olarak da tanımlanabilen Macaristan’daki siyasi rejim, Avrupa Parlamentosu tarafından Eylül 2022’de demokrasi olarak değil, “seçimli otokrasi” olarak nitelendirilmiştir. Bu çalışma, Macaristan’da demokrasinin gerilemesi üzerine güncel bir analiz sunarak normatif bir güç olarak Avrupa Birliği’nin (AB) Macaristan’a yönelik tutumunu incelemektedir. Çalışmada çeşitli uluslararası kuruluşların demokrasi indeksleri üzerine raporlarından, AB belgelerinden ve ikincil literatürden faydalanılmaktadır.