9.NADİR TÜMÖRLER SEMPOZYUMU, İzmir, Türkiye, 25 - 27 Şubat 2022, ss.83-84, (Tam Metin Bildiri)
GİRİŞ:
Meme kanseri (MK) kadınlarda en sık
görülen kanserdir. Son 10 yılda görüntüleme, tanı ve tedavideki ilerlemelere
bağlı olarak yaşam süresinde artış olmuştur. Bunun en önemli sebeplerinden biri
de aromataz inhibitörlerinin (Aİ) kullanıma girmesidir. Meme kanserinde en sık
uzak organ metastaz bölgelerini karaciğer, akciğer, kemik ve beyin oluşturur.
Ancak meme kanserinde atipik metastazlar nadir değildir. Biz burada oldukça nadir
görülen, over metastazı ile seyreden bir meme kanseri olgusundaki pelvral metastaza
hormonoterapi nasıl ile tam yanıt aldığımızı sunmayı amaçladık.
OLGU:
39 yaşında bayan hasta sol memede eline kitle gelmesi
üzerine başvurduğu dış merkezde yapılan meme USG’de solid lezyon saptanması
üzerine yapılan meme biyopsisinde invaziv duktal karsinom saptandı.Ocak 2012
tarihinde lokal ileri evre meme kanseri (cT3N1M0) Evre3A hastalık tanısıyla hastaya neadjuvan kemoterapi
uygulandı. Uygulandı.Kemoterapi sonrası
Mayıs 2012'de sol modifiye radikal mastektomi operasyonu yapıldı. Patolojik
incelemede invaziv duktal karsinom, tümör boyutu 5 cm ve aksillada 6 adet lenf
nodu metastazı (6/24 LN), ER %90, PR %80, cerb2(-) saptandı. Operasyon sonrası 2 kür daha
kemoterapi verilen hastaya adjuvan radyoterapi uygulandı.Radyoterapi ardından
adjuvan hormonoterapi olarak tamoksifen
başlandı. Tamoksifenin 8. yılında, hala tamoksifen kullanırken, plevra
metastazı gelişmesi üzerine yapılan biyopside
ER(+) ,PR(+), cerb2(-) saptanan
hastaya goserelin+letrozol başlandı.Daha önceden de mevcut olan sol over kistine yönelik takip kararı alındı.3
ay sonra yanıt değerlendirmesi yapıldı. Sol plevral efüzyon tamamen
gerilemişti.Bulgular tedaviye tam metabolik yanıt ile uyumlu idi.Ancak
PET/BT’de overde takip edilen kistik lezyonlara yüksek malignite şüphesi
nedeniyle ooferektomi önerildi. Plevra metastazı letrozol yanıtlı olunca şüpheli over kistlerinin hem
tanısal hem tedavi amaçlı rezeksiyonu yapıldı.Bilateral ooferektomi+ omentektomi
operasyonu yapılan hastanın patolojisi meme karsinom metastazı olarak
sonuçlandı. Hasta ooferektomi sonrası cerrahi menapoza girdiği için goserelin
kesildi.Tek başına letrazol ile tedaviye devam edildi.3 ay sonra yapılan yanıt
değerlendirmede batın içerisinde izlenen serbest sıvıda tama yakın
gerileme,mezenterik heterojenitede gerileme ile beraber sol adneksiyel kistik
yapıda tamamen gerileme gözlendi.Tümör free olan hastanın tedavisine 19 aydır
letrozol ile devam edilmektedir.
SONUÇ:
Aromataz inhibitörleri (Aİ) olan anastrozol
(ANA) ve letrozolün (LET) postmenopozal hormon pozitif meme kanserinin adjuvan
tedavisinde tamoksifenden daha etkili olduğu bilinmektedir. Meme kanserinde geç
relapslar özellikle hormon reseptörü pozitif grupta görülmektedir. Bu durum
kısmen dormant hücre kavramına atfedilmektedir. Sunduğumuz vakada 8 yıl
sonra nüks gelişmiştir.Remisyondaki
hastaların takiplerinin yıllar boyu devam etmesi bu tür geç relapsların erken
saptanmasını sağlayabilir.Özellikle bizim vakamızda olduğu gibi viseral krizi
olmayan hormon pozitif meme kanseri hastalarındaki anti-hormonal tedavilerin
gücü ve etkinlikleri ve sıralı tedavi ilkesi her zaman akılda
bulundurulmalıdır.
Anahtar
kelimerler:Meme kanseri,letrozol,plevra metastazı