32. İZDO Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi, İzmir, Türkiye, 20 - 23 Kasım 2025, ss.1, (Özet Bildiri)
Amaç:
Bu çalışmanın amacı, İzmir ilinde yaşayan karışık dişlenme dönemindeki çocuklarda
uyku bruksizmi ile uyku davranışları, oral alışkanlıklar, temporomandibular
eklem (TME) bozuklukları ve genel sağlık durumu arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.
Gereç
ve Yöntem: Çalışma, Dokuz Eylül Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar
Etik Kurulu tarafından onaylanmıştır (2024/13-18). İzmir ili merkez ilçe devlet
ilköğretim okullarında öğrenim gören 8-10 yaş aralığında toplam 452 öğrenci çalışmaya
dahil edilmiştir. İntraoral muayenede diş aşınması, serbest konuşma aralığı ve
maksimum ağız açıklığı değerleri kaydedilmiş, TME değerlendirilmiştir.
Ebeveynler veya bakıcılar tarafından doldurulan anket formu aracılığıyla,
sosyodemografik özellikler, çocuğun genel sağlık durumu, uyku alışkanlıkları,
oral parafonksiyonel alışkanlıklar ve yaşam koşullarındaki son değişikliklere
ilişkin veriler kaydedilmiştir. Elde edilen veriler istatistiksel olarak analiz
edilmiştir.
Bulgular:
Bruksizm, 452 çocuğun %29,1’inde saptanmış olup, cinsiyetler arasında anlamlı
bir fark gözlenmemiştir (p = .077). Alerjik riniti bulunan (p
< .001), baş veya çene travması öyküsü olan, ağız açmada güçlük yaşayan, TME
ağrısı bildiren, sert yiyecekleri çiğnerken ağrı hisseden, yabancı sert
cisimleri ısıran, buz veya şeker gibi sert gıdaları tüketen ve elini alt
çenesinin altına dayama alışkanlığı bulunan çocuklarda bruksizm anlamlı düzeyde
daha yaygın bulunmuştur (sırasıyla p = .020; p = .025; p =
.037; p = .005; p = .041; p = .001; p = .036).
Ayrıca bruksizm; horlama, yastığa salya akıtma, gece yatak ıslatma, huzursuz
uyku, ağızdan solunum, ebeveyn veya kardeşlerde diş gıcırdatma öyküsü ve
ebeveynlerin boşanmış olması ile anlamlı ilişkiler göstermiştir (sırasıyla p
= .001; p < .001; p = .031; p = .017; p = .003; p
< .001; p = .032; p = .046). Bruksizm tanısı alan çocukların
%34,8’inde TME bozukluğu belirtileri tespit edilmiştir.
Sonuç:
Bu çalışmada, okul çağındaki çocuklarda uyku bruksizmi prevalansı yüksek
bulunmuştur ve uykuyla ilişkili faktörler, oral parafonksiyonel alışkanlıklar,
TME bozuklukları, genetik ve annenin medeni durumu ile anlamlı düzeyde ilişkili
olduğu gösterilmektedir.
Aim:
The aim of study is to assess the prevalence of sleep bruxism and its
association with sleep behaviors, oral habits, temporomandibular joint (TMJ)
disorders, and general health in children with mixed dentition in İzmir,
Türkiye.
Materials
and Methods: The study was approved by the Non-Interventional Research Ethics
Committee of Dokuz Eylul University (2024/13-18). A total of 452 children aged
8–10 years from public primary schools were examined in the central district of
Izmir. During the clinical oral
examination, data on tooth wear, free-way space, and maximum mouth opening were
recorded, and the temporomandibular joint (TMJ) was examined. Parents
completed questionnaires on sociodemographic data, health status, sleep habits,
oral parafunctional behaviors, and recent life changes. Data were analyzed
statistically.
Results:
Bruxism was identified in 29.1% of the 452 children, with no significant
difference between genders (p = .077). Bruxism was significantly more
prevalent among children with allergic rhinitis (p < .001), a history
of head or jaw trauma, difficulty opening the mouth, TMJ pain, pain while
chewing hard foods, habits of biting hard objects, consuming hard foods such as
ice or candy, and resting the chin on the hand (p = .020; p = .025;
p = .037; p = .005; p = .041; p = .001; p =
.036, respectively). Additionally, bruxism showed significant associations with
snoring, drooling on the pillow, bedwetting, restless sleep, mouth breathing, a
family history of bruxism in parents or siblings, and parental divorce (p
= .001; p < .001; p = .031; p = .017; p = .003; p
< .001; p = .032; p = .046, respectively). Symptoms of
temporomandibular disorders (TMD) were present in 34.8% of children diagnosed
with bruxism.
Conclusion: The prevalence of sleep bruxism
among school-aged children was high and significantly associated with
sleep-related factors, oral parafunctional habits, TMJ disorders, genetic
predisposition, and the maternal marital status.