MEME KANSERİ TANILI HASTALARDA KLİNİK (ANATOMİK) VE PROGNOSTİK EVRE GRUPLARININ SAĞKALIMA ETKİSİ-TROD 06-019


Görken İ., Aydın B., Gülşan D., İbiş K., Çolpan Öksüz D., Ataç Kutlu E., ...Daha Fazla

XV. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 6 - 10 Aralık 2023, ss.17-18

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.17-18
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Meme kanseri tanılı hastalarda klinik (anatomik) ve biyolojik belirteçlerin eklenmesi ile elde edilen prognostik evre grupları arasındaki farkları, evre değişim oranını ve evre değişiminin sağkalıma etkisini saptamaktır.

Gereç Yöntem: Tüm merkezlere çalışma protokolü gönderilmiştir. Dört merkez çalışmaya hasta girişi yapmıştır. Biyobelirteçleri (hormon reseptörleri ve c-erb B2) eksiksiz olarak bilinen, neoadjuvan tedavi almamış, tanıda metastatik olmayan 1470 hasta çalışmaya dahil edilmiş ve geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Anatomik evrelemede patolojik tümör boyutu (pT), lenf nodu durumu (pN) dikkate alınırken, prognostik evrelemede AJCC 8. versiyona göre biyobelirteçlerin evrelemeye katılması ile evre grupları belirlenmiştir. Sağkalım analizleri Kaplan- Meier yöntemi, genel sağkalım (GSK) ve hastalıksız sağkalım (HSK) için değişkenlerin anlamlılık analizi log-rank testi ile hesaplanmıştır.

Bulgular: Hastalarda median yaş 52 (20-88) olup, 865 olgu (%58.8) postmenapozal dönemdedir. Histopatolojik tanı 859 hastada invaziv duktal karsinom (İDK)’dur (%58.4). Aksilla 765 hastada negatif (N0) (%52.1), 438 olguda N1mic-N1a’dır (%29.8). Tümör derecesi 200 hastada derece I (%13.6), 812 derece II (%55.2), 452 derece III (%30,7) şeklindedir. ER; 1247 hastada pozitif (%84.8), 223 olguda negatif (%15.2), PR; 1178 hastada pozitif (%80.1), 292 hastada negatiftir (%19.9). Her2-neu; 1263 hastada negatif (%85.9), 207 hastada pozitiftir(%14.1). Toplam 777 hastada evre değişimi saptanırken (%52.9), 693 hastada evre değişimi olmamıştır (%47.1). Anatomik evreleme ile karşılaştırıldığında, prognostik evre gruplarında %46.4 olguda alt evreye, %6.5 olguda üst evreye değişim saptanmıştır. Ortanca izlem süresi 80 (6-237) aydır. Hastalarda 5 ve 10 yıllık GSK ve HSK değerleri sırasıyla; %73.7, %44.3 ve %91.9, %86.3 şeklindedir. GSK için çok değişkenli analizde yaş (p<0.001), tümör derecesi (p<0.001), ER reseptör durumu (p<0.001), PR reseptör durumu (p<0.001), cerbB2 reseptör durumu (p=0.025); HSK için çok değişkenli analizde yaş (p=0.027), tümör derecesi (p=0.005) anatomik evre (p<0.001) ve evre atlaması (p=0.001) anlamlı değişkenlerdir.

Sonuç: Anatomik evrelemeye göre çoğunluğunu erken evre olguların oluşturduğu hasta grubumuzda hormon reseptörleri ve c-erb B2 reseptörü durumu GSK ve HSK etkileyen bağımsız değişkenlerdir. Prognostik evrelemede evre atlaması olması HSK’ı etkileyen bağımsız prognostik faktör olarak öne çıkmaktadır. Anatomik evrelemeye göre biyobelirteçlerin durumu prognozu daha iyi belirlemektedir.