DOĞU KÜLTÜR DAİRESİ ANLATI GELENEĞİNDE EPİZODİK/PARÇALI YAPININ KÜLTÜREL KÖKENLERİ ve SİNEMADAKİ YANSIMASI


Creative Commons License

Tunalı D.

1. Uluslararası Ortadoğu Sinemaları Sempozyumu, Van, Türkiye, 20 - 23 Ekim 2023, ss.12-13

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Van
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.12-13
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ortadoğu’nun da içinde bulunduğu coğrafya İslami ve İslam dışı kültürel aktarımlar

gereği, tragedya geleneğinden daha özgün bir biçime sahiptir. Batı anlatı geleneğindeki

mimetik anlayışın tersine epizodik anlatı inşası antropolojik gerekçelere dayandırılabilir.

Dramanın kökeninin işlevsel nedenlere bağlı olması, pratik bir yarar sonucunda aktarılarak

kalıp oluşturması, Doğu Kültür Dairesi anlatı geleneğinin başlatıcısı sayılır. İran Sinemasından

Kiyerüstemi, Panahi, Yeşilçam sinemasında 60’lı yıllara ait pek çok yapım ve Tunus

sinemasından Khemir’in filmleri farklı yorumlarla parçalı anlatı geleneğine uyum sağlar.

Kökeninde, Kuttören diye adlandırılan ritüelistik eylemler vardır. Doğunun olduğu kadar

Batının anlatı geleneğini de kültürel aktarımlar yoluyla etkileyen Binbir Gece Masallarının

epizodik yapısının kökeninde eski ve kalıplaşmış bir ritüel yatar. Sudan’a uzanan ve İranlı

masalcılar tarafından derlenen, Arap çevirmenlerce yaygınlaşan, Hâzar-Afsan olarak bilinen

“kralın kurban edilmesi”ne dayanır. İlk kültürlerin Tanrı’ya (doğaya) hediye sunma geleneğinin

bir örneğidir. Alma-verme, mübadele, armağan sunma ve yer değiştirme olarak açıklanabilecek

bu biçim dramanın ve epizodik yapının ilk şeklini veren ritüellere ve zihniyet biçimine dayanır.

İranlı nakkalların hediye karşılığında anlatının seyrini değiştirmeleri, hediye sunma yöntemiyle

doğrusal akışın kesilmesi, taziyelerde ölen kişiye yönelik ağıtlar, çile çekme ritüellerine

ziyafetlerle ara verilmesi, yeme içme töreni ile parçalı bir yapıya ulaşılması söz konusudur. Bu

epizodik ayrımların ya da çerçeve hikâyenin şamanistik ritüellerden ilham alan, daha sonra

yaratıcıya ve padişaha “medhedici” özel bir bölümle açılış yapan örnekler mevcuttur. Mesnevi

ve hamse-roman diye tanımlanan tür, İslami gelenekle birlikte Tanrıya ve padişaha övgü

bölümleriyle anlatıda bir çerçeve oluştururken, benzer bir yaklaşımın tragedyaların ilksel

biçimlerindeki adı “symposion”dur. Yeşilçam Sinemasında indirgenmiş şekliyle klasik yapıyı

parçalayan bu anlayış, İran’da Kiyerüstemi ve Panahi eliyle yetkin ve estetik biçimlere

ulaşmıştır. İran’ın da içinde bulunduğu ortak yapım olan Khemir’in Çöl Üçlemesi’nde doğu

masalının ve hikâye anlatıcılığının büyülü dünyasına döngüsel, epizodik, fantastik ve zamansız

bir anlatı dizgesiyle ulaşılmıştır. Bu çalışmanın amacı Doğu Kültür Dairesi Anlatı örnek olarak

seçilen Geleneğinin dayandığı mitolojik ve antropolojik kökenleri kültür antropolojisi

aracığıyla incelemek ve Ortadoğu etkili üç ülke sinemasındaki örnekleri karşılaştırarak büyük

oranda doğuya ait bir biçim olan epizodik yapının yaratıcılık ve anlam oluşturma açısından

karşılaştırması ve sonuçlarının değerlendirilmesi olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Parçalı Anlatı, Doğu Kültür Dairesi Anlatı Geleneği, İran

Sineması, Hâzar-Afsan, Nacer Khemir, Yeşilçam Sineması, Armağan Kültürü.


CULTURAL ROOTS OF EPISODIC/PARTIAL STRUCTURE IN THE

NARRATIVE TRADITION OF THE EASTERN CULTURAL DISTRICT

AND ITS REFLECTION IN CINEMA

ABSTRACT

Due to Islamic and non-Islamic cultural transmissions, the geography, including the

Middle East, has a more unique form than the tragedy tradition. In contrast to the mimetic

understanding in the Western narrative tradition, episodic narrative construction can be based

on anthropological reasons. The fact that the origin of drama is based on functional reasons,

that it is transferred as a result of a practical benefit and forms a pattern, is considered the

initiator of the narrative tradition of the Eastern Cultural Circle. Kiyerustemi and Panahi from

Iranian cinema, many productions from the 60s in Yeşilçam cinema and Khemir's films from

Tunisian cinema adapt to the fragmented narrative tradition with different interpretations. At

its origin are ritualistic acts called Kuttören. An ancient and stereotyped ritual lies at the root of

the episodic structure of the Thousand and One Nights, which influenced the narrative tradition

of the West as well as the East through cultural transmission. It is based on the "sacrifice of the

king" known as Hâzar-Afsan, which dates back to Sudan and was compiled by Iranian

storytellers and popularized by Arab translators. It is an example of the early cultures' tradition

of offering gifts to God (nature). This form, which can be explained as give-and-take, exchange,

gift-giving and displacement, is based on the rituals and mentality that gave the first shape to

drama and episodic structure. Iranian naqqals change the course of the narrative in exchange

for gifts, the linear flow is interrupted by the method of presenting gifts, laments for the

deceased are performed at condolences, ordeal rituals are interrupted by banquets, and a

fragmented structure is reached through eating and drinking ceremonies. There are examples in

which these episodic divisions or frame stories are inspired by shamanistic rituals, and then

open with a special section "praising" the creator and the sultan. While the genre defined as

Mesnevi and hamse-novel, together with the Islamic tradition, creates a narrative framework

with chapters praising God and the sultan, a similar approach is called "symposion" in the

primitive forms of tragedy. This approach, which breaks the classical structure in its reduced

form in Yeşilçam Cinema, has reached competent and aesthetic forms in Iran through

Kiyerüstemi and Panahi. In Khemir's Desert Trilogy, a co-production involving Iran, the

magical world of the eastern fairy tale and storytelling is reached through a cyclical, episodic,

fantastic and timeless narrative sequence. The aim of this study is to examine the mythological

and anthropological origins of the Tradition chosen as an example of the Eastern Culture

Department Narrative through cultural anthropology and to compare the examples in the cinema

of three countries with Middle Eastern influence and to compare and evaluate the results of the

episodic structure, which is largely an oriental form, in terms of creativity and meaning-making.

Keywords: Fragmented Narrative, Eastern Culture Department Narrative Tradition,

Iranian Cinema, Hâzar-Afsan, Nacer Khemir, Yeşilçam Cinema, Gift Culture